25 Ekim 2009 Pazar

'Yorum'

Ece'nin doğumuyla başlayan, bir kitabı bazen haftalarca oradan oraya süründürerek bitirebilme döneminden sonra, bir anda üç kitap bitirebilmenin sevindirikliğini paylaşmıştım,kitapların blog dünyasında ve nette pek meşhur ve değinilmiş oldumasından -ve o günki ruh halimden- dolayı yorumlamak gelmemişti içimden,şimdi Ece uyudu çizittireyim üç beş şey dedim..


Anne iş'te kitabını geçen sene almış idim:)Sene-i devriye olmadan el atabildim..Aslında kitap genel olarak çocuklarla doğru iletişim üzerine..Yani öyle çalışan anneye bir dolu öneri içeren bir kitap gibi değil-bence- ..Ya da ben öyle hayal ediyodum da öyle çıkmadı diyeyim..Çalışan annenin kapacağı çok güzel noktalar da var elbet;

*çocuğa işe giderken -başlangıç aşamasında özellikle- mutlaka açıklama yapmak,gidip geleceğini,gitmesi gerektiğini anlatmak,mutlaka vedalaşarak çıkmak,uykudaysa uyandırmamak! ama uyku vakitlerini ona göre ayarlamak..

*eve geldikten sonra sadece ve sadece onunla iletişim halinde -ruhen ve bedenen- olacağınız bir zaman dilimi yaratmak -hani kaliteli zaman dedikleri-

*eve geldikten sonra bebeğin bakım ve beslenme işlerini bizzat yapmak (daha çok aile büyükleri tarafından bakılan bebekler için önemli)

*işe gidişi vicdan olayına döndürmemek,bebeğin sizin yokluğunuzda bağlandığı kişiye olan bu bağlılığından kaygı duymamak ve bebeğe bakan kişiyi -bebek için güveni temsil eden o yüzü- değiştirmemek..

aklımda kalan güzel noktalar..Bazı yerler,bazı fikirler çok sık tekrarlanmış,ama genel olarak dili sıkmayan sade ve akıcı..Hala çalışıp okumayan varsa tavsiye olunur..



Bu kitabı da tavsiye edilmeseydi hiç okumazdım heralde..İçinde sanat geçen başlıklara pek uzağım..Terazi burcuymuşum,sanatçı kişilikmişim küllüm yalan,sanatla tek ilişkim bir buçuk yıl aldığım ve devam ettiremediğim kanun dersinden ibaret..İlkokulda 4 olan tek notumdu Resim ve işeğitimi:P Öncelikle kitabın genel verdiği mantığın çok güzel ama uygulama kısmının biraz fazlaca profosyonel olduğunu söylemeliyim..Yazar çocuklarda sanat (özellikle resim ) eğitiminin nasıl olması gerektiği konusunu fazlaca detaylandırmış,tek renkle başlayıp diğer renklere sırayla nasıl geçileceği,hangi malzemenin hangi dönemde kullanılacağı ve ne tür çalışmalar yaptırabileceği konusu,yani teknik kısım oldukça ayrıntı..Resim öğretmenlerinin ancak uygulayabileceği cinsten..

Ama sanata genel bakış ve çocuklardaki sanatı ve doğal olarak yaratıcılığı engellememek için dikkat edilmesi gerekenler çok güzel anlatılmış..Mesela 'çocuğunuzun yaratıcılığını öldürmek istiyorsanız eline küçük yaşta boyama kitapları verin' gibi bir anafikir var bir yerde..Nasıl yani dedim,hani pek yararlıdır,sınırlı boyamadır,el-göz koordinasyonu filan..Yok,üç buçuk yaşına kadar çizilmiş resimleri boyamaları,sizin istediğiniz bir objenin resmini yapması,ya da onun yaptığı resimlerin bir nesneye benzetilip temalandırılmaya çalışılması,onun yanına oturup bir nesnenin fotoğrafını yapmanız ve ona göstermeniz yaratıcılığa ve sanat isteğine büyük bir darbe yazara göre..

Kitabı okurken hep ilkokul çocuklarının ve bittabiiki kendimin doğa resimleri geldi aklıma..Hadi doğa resmi yapalım der öğretmen..Tüm sınıf eline kahverengi boyayı alır önce..İki üçgene benzer şekil kağıdın üst kısmına,ortasında güneş ve mutlaka ama mutlaka o iki dağın arasından akan nehir..Bir iki ağaç ve kırmızı çatılı bir ev de kondurdum mu al sana doğa..Ve sonuç:Resim yapmaya bir dönemden sonra uyuz olan öğrenciler..Çok kabiliyetli olabilirdim,harcadılar beni:P

Ve aylar önce okuduğum 'Annelik Sanatı' (M.Montessori) kitabının diğer tercümesini (Çocuk Eğitimi) okudum yine..Blogları takip edenler kitabı çok duymuşlardır ve çoğu okumuşlardır..Çok özetlendi..En iyi özetlemelerden biri bu yazı idi...Kesinlikle ikinci okuduğum tercüme çok daha iyiydi..



Ve şu anda elimdeki kitap..Türkçe kaynağın az olduğu bir alanda yazılan kapsamlıca kitaplardan biri...Bu kitapta özellikle -farklı olarak- materyallere ve uygulanışına çok yer verilmiş..Hepsinin ayrı ayrı anlatımı var..Henüz yarılamadım kitabı,ilk yarısında Montessori'nin hayatına,felsefenin ortaya çıkışına kapsamlıca yer verilmiş olduğu için biraz sıkıcı,ama (2-3 yaş sonrası)etkinlikler kısmı için sürekli el altında bulunudurulabilecek bir kitap..


Okumak,bilmek güzel,öğrenmek heyecan verici,elifi elifine uygulamalıyım diye kasmak ise hayatı zorlayıcı,ilişkiyi kısıtlayıcı bence..Çünkü siz öğrenmeye çalışırken o 'büyüyor' bi tarafta..'Dur bi dakka büyüme de şu konuyu da öğreneyim' deme şansı yok..Bazen çok hazırlıksız yakalanmışım gibi geliyor anneliğe..Ama sonra 'annelik'in hazırlığı yok diye düşünüyorum..O öğrenme için en gerekli olan 'güdülenmişlik düzeyi' var ya,çocuğunuz olmadan ona sahip olamıyorsunuz çocuk bakımı ve eğitimi konusu için..Anne olunca bakımından beslenmesine, sağlığından eğitimine herşeyi öğrenmeye aç oluyor insan..Algılar hep o yönde çalışıyor sanki..Öğrenmeye ve uygulamaya çalışmak onu ihmal etmeden,kendini de strese sokmadan..O 'denge' çok önemli,tutturması çok zor..Öğrenebildiklerime ters düşmeden ve onu engellemeden büyütebilmeyi diliyorum ben sadece...

Sevgiler bizden..

4 yorum:

ELİF dedi ki...

Şu anne işte kitabını eskişehirde aramadığım kitapçı kalmadı biliyor musun yok yok...

NAZ'LI HAYAT dedi ki...

selamlar, Anne işte kitabını kızım 6 aylıkken almıştım.Şu anda 27 aylık hala bitirebilmiş değilim :) Ama dönüp dönüp okurum.Tavsiyelerinden şu sıralar oldukça yararlanıyorum, herkese tavsiye ederim.

Güneş dedi ki...

Bende Anne İşteyi begüm 3 aylıkken aldım bitirdim ve uyguladım bizde işe yaradı, problemsiz bizim vedalaşmamız, çok nadir sıkıntılı günlerinde ağlar arkamdan sadece ve hep uyanıktır.
Diğer kitapları ne zaman okurum bilemiyorum yorumların iyi oldu kendi adıma teşekkürler.

hayal dedi ki...

Merhaba.. Bloglararası seyahat ederken sizinle tanıştım (yatır kaldır yöntemini araştırırken:)) Bir memnun oldum deyim dedim :))

25 Ekim 2009 Pazar

'Yorum'

Ece'nin doğumuyla başlayan, bir kitabı bazen haftalarca oradan oraya süründürerek bitirebilme döneminden sonra, bir anda üç kitap bitirebilmenin sevindirikliğini paylaşmıştım,kitapların blog dünyasında ve nette pek meşhur ve değinilmiş oldumasından -ve o günki ruh halimden- dolayı yorumlamak gelmemişti içimden,şimdi Ece uyudu çizittireyim üç beş şey dedim..


Anne iş'te kitabını geçen sene almış idim:)Sene-i devriye olmadan el atabildim..Aslında kitap genel olarak çocuklarla doğru iletişim üzerine..Yani öyle çalışan anneye bir dolu öneri içeren bir kitap gibi değil-bence- ..Ya da ben öyle hayal ediyodum da öyle çıkmadı diyeyim..Çalışan annenin kapacağı çok güzel noktalar da var elbet;

*çocuğa işe giderken -başlangıç aşamasında özellikle- mutlaka açıklama yapmak,gidip geleceğini,gitmesi gerektiğini anlatmak,mutlaka vedalaşarak çıkmak,uykudaysa uyandırmamak! ama uyku vakitlerini ona göre ayarlamak..

*eve geldikten sonra sadece ve sadece onunla iletişim halinde -ruhen ve bedenen- olacağınız bir zaman dilimi yaratmak -hani kaliteli zaman dedikleri-

*eve geldikten sonra bebeğin bakım ve beslenme işlerini bizzat yapmak (daha çok aile büyükleri tarafından bakılan bebekler için önemli)

*işe gidişi vicdan olayına döndürmemek,bebeğin sizin yokluğunuzda bağlandığı kişiye olan bu bağlılığından kaygı duymamak ve bebeğe bakan kişiyi -bebek için güveni temsil eden o yüzü- değiştirmemek..

aklımda kalan güzel noktalar..Bazı yerler,bazı fikirler çok sık tekrarlanmış,ama genel olarak dili sıkmayan sade ve akıcı..Hala çalışıp okumayan varsa tavsiye olunur..



Bu kitabı da tavsiye edilmeseydi hiç okumazdım heralde..İçinde sanat geçen başlıklara pek uzağım..Terazi burcuymuşum,sanatçı kişilikmişim küllüm yalan,sanatla tek ilişkim bir buçuk yıl aldığım ve devam ettiremediğim kanun dersinden ibaret..İlkokulda 4 olan tek notumdu Resim ve işeğitimi:P Öncelikle kitabın genel verdiği mantığın çok güzel ama uygulama kısmının biraz fazlaca profosyonel olduğunu söylemeliyim..Yazar çocuklarda sanat (özellikle resim ) eğitiminin nasıl olması gerektiği konusunu fazlaca detaylandırmış,tek renkle başlayıp diğer renklere sırayla nasıl geçileceği,hangi malzemenin hangi dönemde kullanılacağı ve ne tür çalışmalar yaptırabileceği konusu,yani teknik kısım oldukça ayrıntı..Resim öğretmenlerinin ancak uygulayabileceği cinsten..

Ama sanata genel bakış ve çocuklardaki sanatı ve doğal olarak yaratıcılığı engellememek için dikkat edilmesi gerekenler çok güzel anlatılmış..Mesela 'çocuğunuzun yaratıcılığını öldürmek istiyorsanız eline küçük yaşta boyama kitapları verin' gibi bir anafikir var bir yerde..Nasıl yani dedim,hani pek yararlıdır,sınırlı boyamadır,el-göz koordinasyonu filan..Yok,üç buçuk yaşına kadar çizilmiş resimleri boyamaları,sizin istediğiniz bir objenin resmini yapması,ya da onun yaptığı resimlerin bir nesneye benzetilip temalandırılmaya çalışılması,onun yanına oturup bir nesnenin fotoğrafını yapmanız ve ona göstermeniz yaratıcılığa ve sanat isteğine büyük bir darbe yazara göre..

Kitabı okurken hep ilkokul çocuklarının ve bittabiiki kendimin doğa resimleri geldi aklıma..Hadi doğa resmi yapalım der öğretmen..Tüm sınıf eline kahverengi boyayı alır önce..İki üçgene benzer şekil kağıdın üst kısmına,ortasında güneş ve mutlaka ama mutlaka o iki dağın arasından akan nehir..Bir iki ağaç ve kırmızı çatılı bir ev de kondurdum mu al sana doğa..Ve sonuç:Resim yapmaya bir dönemden sonra uyuz olan öğrenciler..Çok kabiliyetli olabilirdim,harcadılar beni:P

Ve aylar önce okuduğum 'Annelik Sanatı' (M.Montessori) kitabının diğer tercümesini (Çocuk Eğitimi) okudum yine..Blogları takip edenler kitabı çok duymuşlardır ve çoğu okumuşlardır..Çok özetlendi..En iyi özetlemelerden biri bu yazı idi...Kesinlikle ikinci okuduğum tercüme çok daha iyiydi..



Ve şu anda elimdeki kitap..Türkçe kaynağın az olduğu bir alanda yazılan kapsamlıca kitaplardan biri...Bu kitapta özellikle -farklı olarak- materyallere ve uygulanışına çok yer verilmiş..Hepsinin ayrı ayrı anlatımı var..Henüz yarılamadım kitabı,ilk yarısında Montessori'nin hayatına,felsefenin ortaya çıkışına kapsamlıca yer verilmiş olduğu için biraz sıkıcı,ama (2-3 yaş sonrası)etkinlikler kısmı için sürekli el altında bulunudurulabilecek bir kitap..


Okumak,bilmek güzel,öğrenmek heyecan verici,elifi elifine uygulamalıyım diye kasmak ise hayatı zorlayıcı,ilişkiyi kısıtlayıcı bence..Çünkü siz öğrenmeye çalışırken o 'büyüyor' bi tarafta..'Dur bi dakka büyüme de şu konuyu da öğreneyim' deme şansı yok..Bazen çok hazırlıksız yakalanmışım gibi geliyor anneliğe..Ama sonra 'annelik'in hazırlığı yok diye düşünüyorum..O öğrenme için en gerekli olan 'güdülenmişlik düzeyi' var ya,çocuğunuz olmadan ona sahip olamıyorsunuz çocuk bakımı ve eğitimi konusu için..Anne olunca bakımından beslenmesine, sağlığından eğitimine herşeyi öğrenmeye aç oluyor insan..Algılar hep o yönde çalışıyor sanki..Öğrenmeye ve uygulamaya çalışmak onu ihmal etmeden,kendini de strese sokmadan..O 'denge' çok önemli,tutturması çok zor..Öğrenebildiklerime ters düşmeden ve onu engellemeden büyütebilmeyi diliyorum ben sadece...

Sevgiler bizden..

4 yorum:

ELİF dedi ki...

Şu anne işte kitabını eskişehirde aramadığım kitapçı kalmadı biliyor musun yok yok...

NAZ'LI HAYAT dedi ki...

selamlar, Anne işte kitabını kızım 6 aylıkken almıştım.Şu anda 27 aylık hala bitirebilmiş değilim :) Ama dönüp dönüp okurum.Tavsiyelerinden şu sıralar oldukça yararlanıyorum, herkese tavsiye ederim.

Güneş dedi ki...

Bende Anne İşteyi begüm 3 aylıkken aldım bitirdim ve uyguladım bizde işe yaradı, problemsiz bizim vedalaşmamız, çok nadir sıkıntılı günlerinde ağlar arkamdan sadece ve hep uyanıktır.
Diğer kitapları ne zaman okurum bilemiyorum yorumların iyi oldu kendi adıma teşekkürler.

hayal dedi ki...

Merhaba.. Bloglararası seyahat ederken sizinle tanıştım (yatır kaldır yöntemini araştırırken:)) Bir memnun oldum deyim dedim :))