13 Ağustos 2009 Perşembe

Kirli çamaşırlar ortaya...

Kendisine de söyledim Hülyacım öyle muzdarip olduğum bi konuda mimlemiş ki beni..Özellikle anne olduktan sonra tam anlamıyla eksilerde dolaşan günlük işler ve düzen..Başkası olsa vallah affına sığınır yazmazdım ama seviyorum kendisini napıyım kıramiyciiğim..

Aslında şu yazın ve beni manyak yapan İstanbul lodosunun rehaveti ile Ankaradan armut piş ağzıma düş hatta Ece'nin de ağzına düş ortamından gelmiş olmamızın etkisi olmasaydı fena sayılmazdı..Ama son bir aydır hakkaten elim kalkmıyo..Ne siz sorun ne ben yazayım ama genel anlamda günlük düzen şu şekilde işliyor evde..

Şöyle bi günlük rutini yazayım anlayın siz..Sabah kalkar kalkmaz yatağı,ortalğı topladıktan sonra (vallahi ortalığı toplamadan giremiyorum mutfağa huyum kuruya..) evin tüm camlarını açıp (sabah illa tüm ev havalanmalı olmazsa olmazım) Ece'yle mutfağa..İkimizin de kahvaltısını hazırlayıp midelere indirdikten sonra bulaşıkları hızlıca makineye atıp kendimizi dışarı atıyoruz..(Çok soğuk kış günleri hariç,mutlaka her gün)Güneş yakmaya başlamadan ya bahçede ya parkta oynayıp eve giriyoruz..

Ece'ye meyvesini yedirip emzirdikten sonra ilk uykusuna yatırıyorum..Yaklaşık bir saatlik bir uykusu oluyor..Hemen mutfağa girip onun çorbasını ocağa koyup (çorbayı çaşidine göre akşam tuzlayıp baharatlayıp salçalayıp kendimiz de yediğimiz için çokça yapıyorum),doluysa bulaşık makinesini de boşaltıp (o an halletmezsem akşam işim çok uzuyor) doğru bilgisayar başına:))Hiç bu arada bi işe el atayım diyemiyorum çünkü gün içinde kendime ayırabildiğim tek yarım saat bu ve pek kıymetli..Annee sesini duyana kadar netteyim..


Ece uyanınca önce yemeğini yediriyorum..Sonra ev içi oyun zamanı..O uyanıkken eğer bir zorunluluğum yoksa uzun soluklu bir iş yapmıyorum..Ama mutfağa şarjlı süpürgeyi tutmak, (ki Ece kendi yemeye başladıktan sonra şart oldu bu iş,yapmazsam ikinci gün ayak parmaklarımın arasına ekmek,bezelye gibi bilimum şeyler doluşabiliyor tecrübe ettim )kabaca toz alıvermek (şöyle örtülerin kenarda kalan kısımlarından,üstünkörü,üç dört günde bir)çamaşır asmak gibi fazla zamanımı almayan işleri artık beraber hallediyoruz..Oyundan sıkıldığı zaman bir ara niyetine,15 dakikayı geçmeyecek şekilde..Onun dışında hep Ece'yle birebir oyun halindeyim..Zaten baba gelene kadar TV açılmaz evde..Ama müziksiz olmaz tabi..Baba 5 civarı gelir..Ece bu sırada ikinci kısa uykusunda oluyo..Uyanınca yoğurdunu yedirip Ece'yi babaya havale ondan sonra..Yazın dışarda takılıyolar genelde ben de o sırada akşam yemeğinin hazırlığına girişiyorum..Zaten 6-6,5 civarı yiyoruz yemeği ve aradaki süre yeterli oluyo şöyle ortalama bir yemeğe..

Yemek kısmısından daha önce de bahsetmiştim..Hiç öyle mutfaktan zevk alan,dört başı mamur sofra hazırlayan falan bi tip olmadım/olamadım..En hızlısından en kıytırığından bi yemek..Mümkünse haftada iki makarna..Domates solu,kıymalı,peynirli..(ben hakkaten delisiyimdir ama bu makarnanın yahu..)Yanına da salata..SEbze yemeği yapacaksam gündüzden ayıklamış oluyorum (bazen Ece'yle),koca gelince ocağa..Çorbamız zaten hazır olur Ece'ye yaptığım öğlen çorbasından...Tavuk veya sote etle pilav da çok zamanımı almadığı için en sık kullandığım menülerdendir..Salata hergün yaptığım bişiy değildir..Olursa olur olmaz bi roka bi tere yıkayıveririm..Dondurulmuş olarak kendimize sakladığım (daha çok annemin gelince sakladığı diyelim) kuru bakliyat,sebzeler,köfte,tavuk ve mantı da olur arada..Çay menemen gibi öğrenci evi yemekleri de..Kocanın da en sevdiği şeydir zaten..O da yemek konusunda gayet kanaatkardır..Haftasonu gezmeden geç geleceksek dışarda halleder geliriz..

Ece'nin de akşam yemeği bizimle..Bize yaptıklarımdan (et,sebze balık ne varsa)tuzsuz,baharatsız ona da ayırıyorum ..Yemezse öğlenki çorbadan takviye ediyoruz..Yemek sonrası masayı toplayıp sahile kısa bir yürüyüş veya bahçede çay keyfi hava müsaitse..

Gelirgelmez Ece'yi yıkayıp uyutup akşam bulaşıklarını hallediyorum..Ortalığı toparlayıp (ki oynanan,dağıtılan şey o an ve beraberce yerine konduğu için buna çok zaman ayırmıyorum ayrıca) Ece'nin kahvaltısı için peynir-zeytin suya koyma ve yoğurt mayalama olayını da bitirip günlük yapılması gerekenlere noktayı koyuyorum..Yine uyuyana kadar az bir zamanım kalmış oluyor,takılıyorum gününe göre..Şu an olduğu gibi:))

Temizlik olayı mutlaka haftaiçi..Ece olmadan da dersimin en erken bittiği gün eve gelince yapardım..Haftasonuna bırakırsam kendimi çok kaptırıyorum,koca gün ölmüş gibime geliyo..Bi de haftasonları ağırdan alıp uyuzlana uyuzlana kahvaltı etmeye ve mutlaka gezmeye alışkın olduğumuzdan o değerli iki güncüğümü feda edemiyorum..Ece'den sonra Pazartesi günleri o ilk uykusundayken bir iki odayı hallediyorum..(Süpürgeye uyanmıyo Allahtan) Baba eve gelince de kalanını..Zaten evim çok büyük değil,iki üç saati geçmiyo..O gün ya önceki günden yemeğim olur yoksa makarnaya talim ederiz gene:)Cam-perde ve dip köşe olayını da 2-3 ayda bir gelen Emine teyzemiz hallediyo..Arada haftasonu eve erken geldiğimiz günlerde mutfak temizliğim vardır,tezgah üstü,aspiratör,buzdolabı vs..Bi de iki günde bir yatmadan lavobo-klozet ovarım, 10 dak.mı alır,mutlaka olmalıdır...

Ütüler Allah'a emanet:))Ece'den önce gerçekten bir yerde yığıntı halinde durması rahatsız ettiğinden (ama sadece bu sebepten) mütevellit yapardım..Şİmdi Ece'nin kullanmadığımız sallanan beşiğini ütü yığınlığı olarak tahsis ettik..Beninm öyle çok ütülenecek şeyim olmaz zaten..Hele işe gitmiyoken hiç olmaz..KOca kişisinin de ütülenecek bişiyi olursa o geceden yapıveriyorum on dakkada..Ayda bir artık beşik taşımaz olunca (bi de Ece arada bi gidip sallayıp eee ee diye uyutuyo onları:) )toptan ütü yaptığım da olur evde olduğumuz haftasonlarında..Ama Ece'nin kıyafetleri haftada bir yıkanır ve herbişeyi mutlaka ütülenir,o da çok uzun vaktimi almaz zaten..

Ece doğduğundan beri -hepsi çocuk bakım ve eğitimi üzerine olmak üzre- sadece yedi kitap okudum..Onlarında çoğu annemlerde,çoğu da araba yolculuklarında..Durum bu ve üzücü maalesef..Ama yatmadan önce kitap okuyacak kadar dinç bir kafam olamıyor ne yazık ki..İşe başlayınca boş derslerimde okuyabilmeyi ümid ediyorum,eskisi gibi..Film derseniz en son Ar.og'da kalmışım..Yine vahim yani..Özlüyorum genelde gece seanslarında izlediğimiz dönem filmlerini..Kayınvalidemler burdayken burada açılan yeni sinemaya bi gidelim dedik,film şansımıza ne gelirse..Gittiğimiz gün sinema kapanmış talepsizlikten:)

Durum budur hal budur efendim..Anne olunca biraz ondan bundan biraz kendinden çalarak dengeleyebiliyosun,kendinden çok çalınca kafayı sıyırma noktasına da gelebiliyosun tabi bazen..Hayat hep böyle kolaycacık pespembe olmuyo çocuk büyütürken..Sevindirip mutlu da ediyo,yıpratıyo da çocuk büyütmek...Yolun çok başındayız daha orası muhakkak ama en zoru da ilk yıllar heralde..Herkese tıkır tıkır işleyen düzenler ve huzur dileyerekten nokta.

10 yorum:

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

merci canım
dedim ben titiz kadınsındır diye. çocuk çombalak olmasına rağmen süpersin bence..

saricizmeli dedi ki...

şarjlı süpürgenden memnunsan markasını alabilir miyim? öyle birşey edinmeyi ben de düşünüyorum.

bir de makarnaya bayılan şahhsiyet duymak ne güzel, bolonez soslu makarna yanına da şarap harika bir misafir ağırlama yemeğidir bence, ama genel kanı bu yönde değil:)

sule_bilge dedi ki...

rutinlerimiz benziyor genelde.şu bulaşık makinesi işi hariç,gecenin ilerleyen saatlerine kalıyor,ben uyuyakalırsam eşim sabaha karşı :D
neden hala tuzsuz veriyorsunuz yemeklerini 1 yaşını çoktan geçmiş ?
şarjlı süpürge fakir var bende , kıl tüy güzel topluyor evet , ama sert tanecikleri parçalayıp dağıtıyor,kazara aldığı şeyleri de ağzından döküyor.

Güneş Akay dedi ki...

Esracıgım zaten hepsi birlikte gerçekten mümkün degil, ben ütü yaparsam begümü babası alıp direk parka götürüyor yoksa ikimiz içinde ızdırap oluyor, ama çamaşır asma, bulaşık makinası boşaltma, fasulye ayıklama gibi işleri begümle yapıyoruz çogunlukla.

Adsız dedi ki...

Merhaba
Minik Ece'ye de Maşallah :)
Blog yapmaya.bir gün şans eseri internette dolaşırken sizin blogunuza rastlayarak yapmaya başladım.çok yeniyim
fakat siz eskisiniz, bilirsiniz diye soruyorum yazdığımız yazılara sonradan resim eklenebiliyor mu?
örn.2 gün önce yazdığımız bir yazıya?teşekkurler mutlu kalın

mummy dedi ki...

Hülyacım süperlik kim biz kim..Yuvarlanıyoz diyelim:))

Sarıçizmeli benimki Sveevel Swipper tarzı bişiy her eve lazım'dan almıştım..Çpk süper bi alet olduğunu söyliyemiycem..Şarjı çok gitmiyo bi mutfağı süpürecek kadar ve fırçasını çok sık temizlemek gerekiyor saç falan dolanınca iyi süpürmüyo haliyle..İdare eder diyim ben sana:))

Şule bir yaşından sonra da yemeklerine kattığımız tuza vücudunun ihtiyacı yok diye biliyorum ben..Tuzu da şekeri de eser miktarda bulunduruyorum yiyeceklerinde..SEvgiler..


Güneş babaların yardımı olmasa zaten ev kadınlığı kısmının yarısı bile halledilemez dimi?İyi ki varlar yani:))


İpsi evet sonradan değişiklik yapabilir,resim ekleyebilirsin yazılarına..Yeni kayıt yapmak için bloğuna girdiğin yerden kayıtları düzenle bölümüne girip önceki kayıtlarını görebilirsin..Buradan daha önce oluşturduğun kaydı üzerinde istediğin değişikliği yapıp yayınladığın tarih ve saati değiştirmeden kaydı yayınlayı tıklıyorsun..Kaydın değişmiş oluyor..SEvgiler..

Adsız dedi ki...

Merhaba Mummy,

Tesadüf eseri bloguna rastladım. Ne güzel ki benim kızımın adı da Ece :)
Günlük rutinimiz hemen hemen aynıymış gerçi şuan ben çalıyorum ama evdeyken öyleydi.
Bir çay'a bloğuma beklerim :)
Sevgiler

sirinanne dedi ki...

Çok hamaratsın imrendim açıkçası :)

Bloğumda senin için bir ödül var.
Alırsan sevinirim.

Sevgilerimle..

Yelish dedi ki...

Varya bu yaszidan alinacak o kadar cok ders var ki
1-hergun evi havalandirmak
2-hergun mutlaka disari cikmak
Ecenin meyveleri corbalari , bulaisk makinasi ...varsin utu olmayiversin
Valla eli opulecek anne bloger ilan ediyorum seni

Haa birde ozel not;
Kiskanma sekerim ,atla gel Sikago'ya , blogger bulusmasinin alaaasini yaparizz :))

mummy dedi ki...

Chido's; bu 2008 doğumlularda pek çokmuş Ece hakkaten:)BU rutin benim için de di'li geçmiş zaman olcak Perşembe günü:((

Şirin anne teşekkür ettim,geliyorum şimdi bloğuna:))

Yelizzzzzzz tut beni geliyooommmm.......

13 Ağustos 2009 Perşembe

Kirli çamaşırlar ortaya...

Kendisine de söyledim Hülyacım öyle muzdarip olduğum bi konuda mimlemiş ki beni..Özellikle anne olduktan sonra tam anlamıyla eksilerde dolaşan günlük işler ve düzen..Başkası olsa vallah affına sığınır yazmazdım ama seviyorum kendisini napıyım kıramiyciiğim..

Aslında şu yazın ve beni manyak yapan İstanbul lodosunun rehaveti ile Ankaradan armut piş ağzıma düş hatta Ece'nin de ağzına düş ortamından gelmiş olmamızın etkisi olmasaydı fena sayılmazdı..Ama son bir aydır hakkaten elim kalkmıyo..Ne siz sorun ne ben yazayım ama genel anlamda günlük düzen şu şekilde işliyor evde..

Şöyle bi günlük rutini yazayım anlayın siz..Sabah kalkar kalkmaz yatağı,ortalğı topladıktan sonra (vallahi ortalığı toplamadan giremiyorum mutfağa huyum kuruya..) evin tüm camlarını açıp (sabah illa tüm ev havalanmalı olmazsa olmazım) Ece'yle mutfağa..İkimizin de kahvaltısını hazırlayıp midelere indirdikten sonra bulaşıkları hızlıca makineye atıp kendimizi dışarı atıyoruz..(Çok soğuk kış günleri hariç,mutlaka her gün)Güneş yakmaya başlamadan ya bahçede ya parkta oynayıp eve giriyoruz..

Ece'ye meyvesini yedirip emzirdikten sonra ilk uykusuna yatırıyorum..Yaklaşık bir saatlik bir uykusu oluyor..Hemen mutfağa girip onun çorbasını ocağa koyup (çorbayı çaşidine göre akşam tuzlayıp baharatlayıp salçalayıp kendimiz de yediğimiz için çokça yapıyorum),doluysa bulaşık makinesini de boşaltıp (o an halletmezsem akşam işim çok uzuyor) doğru bilgisayar başına:))Hiç bu arada bi işe el atayım diyemiyorum çünkü gün içinde kendime ayırabildiğim tek yarım saat bu ve pek kıymetli..Annee sesini duyana kadar netteyim..


Ece uyanınca önce yemeğini yediriyorum..Sonra ev içi oyun zamanı..O uyanıkken eğer bir zorunluluğum yoksa uzun soluklu bir iş yapmıyorum..Ama mutfağa şarjlı süpürgeyi tutmak, (ki Ece kendi yemeye başladıktan sonra şart oldu bu iş,yapmazsam ikinci gün ayak parmaklarımın arasına ekmek,bezelye gibi bilimum şeyler doluşabiliyor tecrübe ettim )kabaca toz alıvermek (şöyle örtülerin kenarda kalan kısımlarından,üstünkörü,üç dört günde bir)çamaşır asmak gibi fazla zamanımı almayan işleri artık beraber hallediyoruz..Oyundan sıkıldığı zaman bir ara niyetine,15 dakikayı geçmeyecek şekilde..Onun dışında hep Ece'yle birebir oyun halindeyim..Zaten baba gelene kadar TV açılmaz evde..Ama müziksiz olmaz tabi..Baba 5 civarı gelir..Ece bu sırada ikinci kısa uykusunda oluyo..Uyanınca yoğurdunu yedirip Ece'yi babaya havale ondan sonra..Yazın dışarda takılıyolar genelde ben de o sırada akşam yemeğinin hazırlığına girişiyorum..Zaten 6-6,5 civarı yiyoruz yemeği ve aradaki süre yeterli oluyo şöyle ortalama bir yemeğe..

Yemek kısmısından daha önce de bahsetmiştim..Hiç öyle mutfaktan zevk alan,dört başı mamur sofra hazırlayan falan bi tip olmadım/olamadım..En hızlısından en kıytırığından bi yemek..Mümkünse haftada iki makarna..Domates solu,kıymalı,peynirli..(ben hakkaten delisiyimdir ama bu makarnanın yahu..)Yanına da salata..SEbze yemeği yapacaksam gündüzden ayıklamış oluyorum (bazen Ece'yle),koca gelince ocağa..Çorbamız zaten hazır olur Ece'ye yaptığım öğlen çorbasından...Tavuk veya sote etle pilav da çok zamanımı almadığı için en sık kullandığım menülerdendir..Salata hergün yaptığım bişiy değildir..Olursa olur olmaz bi roka bi tere yıkayıveririm..Dondurulmuş olarak kendimize sakladığım (daha çok annemin gelince sakladığı diyelim) kuru bakliyat,sebzeler,köfte,tavuk ve mantı da olur arada..Çay menemen gibi öğrenci evi yemekleri de..Kocanın da en sevdiği şeydir zaten..O da yemek konusunda gayet kanaatkardır..Haftasonu gezmeden geç geleceksek dışarda halleder geliriz..

Ece'nin de akşam yemeği bizimle..Bize yaptıklarımdan (et,sebze balık ne varsa)tuzsuz,baharatsız ona da ayırıyorum ..Yemezse öğlenki çorbadan takviye ediyoruz..Yemek sonrası masayı toplayıp sahile kısa bir yürüyüş veya bahçede çay keyfi hava müsaitse..

Gelirgelmez Ece'yi yıkayıp uyutup akşam bulaşıklarını hallediyorum..Ortalığı toparlayıp (ki oynanan,dağıtılan şey o an ve beraberce yerine konduğu için buna çok zaman ayırmıyorum ayrıca) Ece'nin kahvaltısı için peynir-zeytin suya koyma ve yoğurt mayalama olayını da bitirip günlük yapılması gerekenlere noktayı koyuyorum..Yine uyuyana kadar az bir zamanım kalmış oluyor,takılıyorum gününe göre..Şu an olduğu gibi:))

Temizlik olayı mutlaka haftaiçi..Ece olmadan da dersimin en erken bittiği gün eve gelince yapardım..Haftasonuna bırakırsam kendimi çok kaptırıyorum,koca gün ölmüş gibime geliyo..Bi de haftasonları ağırdan alıp uyuzlana uyuzlana kahvaltı etmeye ve mutlaka gezmeye alışkın olduğumuzdan o değerli iki güncüğümü feda edemiyorum..Ece'den sonra Pazartesi günleri o ilk uykusundayken bir iki odayı hallediyorum..(Süpürgeye uyanmıyo Allahtan) Baba eve gelince de kalanını..Zaten evim çok büyük değil,iki üç saati geçmiyo..O gün ya önceki günden yemeğim olur yoksa makarnaya talim ederiz gene:)Cam-perde ve dip köşe olayını da 2-3 ayda bir gelen Emine teyzemiz hallediyo..Arada haftasonu eve erken geldiğimiz günlerde mutfak temizliğim vardır,tezgah üstü,aspiratör,buzdolabı vs..Bi de iki günde bir yatmadan lavobo-klozet ovarım, 10 dak.mı alır,mutlaka olmalıdır...

Ütüler Allah'a emanet:))Ece'den önce gerçekten bir yerde yığıntı halinde durması rahatsız ettiğinden (ama sadece bu sebepten) mütevellit yapardım..Şİmdi Ece'nin kullanmadığımız sallanan beşiğini ütü yığınlığı olarak tahsis ettik..Beninm öyle çok ütülenecek şeyim olmaz zaten..Hele işe gitmiyoken hiç olmaz..KOca kişisinin de ütülenecek bişiyi olursa o geceden yapıveriyorum on dakkada..Ayda bir artık beşik taşımaz olunca (bi de Ece arada bi gidip sallayıp eee ee diye uyutuyo onları:) )toptan ütü yaptığım da olur evde olduğumuz haftasonlarında..Ama Ece'nin kıyafetleri haftada bir yıkanır ve herbişeyi mutlaka ütülenir,o da çok uzun vaktimi almaz zaten..

Ece doğduğundan beri -hepsi çocuk bakım ve eğitimi üzerine olmak üzre- sadece yedi kitap okudum..Onlarında çoğu annemlerde,çoğu da araba yolculuklarında..Durum bu ve üzücü maalesef..Ama yatmadan önce kitap okuyacak kadar dinç bir kafam olamıyor ne yazık ki..İşe başlayınca boş derslerimde okuyabilmeyi ümid ediyorum,eskisi gibi..Film derseniz en son Ar.og'da kalmışım..Yine vahim yani..Özlüyorum genelde gece seanslarında izlediğimiz dönem filmlerini..Kayınvalidemler burdayken burada açılan yeni sinemaya bi gidelim dedik,film şansımıza ne gelirse..Gittiğimiz gün sinema kapanmış talepsizlikten:)

Durum budur hal budur efendim..Anne olunca biraz ondan bundan biraz kendinden çalarak dengeleyebiliyosun,kendinden çok çalınca kafayı sıyırma noktasına da gelebiliyosun tabi bazen..Hayat hep böyle kolaycacık pespembe olmuyo çocuk büyütürken..Sevindirip mutlu da ediyo,yıpratıyo da çocuk büyütmek...Yolun çok başındayız daha orası muhakkak ama en zoru da ilk yıllar heralde..Herkese tıkır tıkır işleyen düzenler ve huzur dileyerekten nokta.

10 yorum:

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

merci canım
dedim ben titiz kadınsındır diye. çocuk çombalak olmasına rağmen süpersin bence..

saricizmeli dedi ki...

şarjlı süpürgenden memnunsan markasını alabilir miyim? öyle birşey edinmeyi ben de düşünüyorum.

bir de makarnaya bayılan şahhsiyet duymak ne güzel, bolonez soslu makarna yanına da şarap harika bir misafir ağırlama yemeğidir bence, ama genel kanı bu yönde değil:)

sule_bilge dedi ki...

rutinlerimiz benziyor genelde.şu bulaşık makinesi işi hariç,gecenin ilerleyen saatlerine kalıyor,ben uyuyakalırsam eşim sabaha karşı :D
neden hala tuzsuz veriyorsunuz yemeklerini 1 yaşını çoktan geçmiş ?
şarjlı süpürge fakir var bende , kıl tüy güzel topluyor evet , ama sert tanecikleri parçalayıp dağıtıyor,kazara aldığı şeyleri de ağzından döküyor.

Güneş Akay dedi ki...

Esracıgım zaten hepsi birlikte gerçekten mümkün degil, ben ütü yaparsam begümü babası alıp direk parka götürüyor yoksa ikimiz içinde ızdırap oluyor, ama çamaşır asma, bulaşık makinası boşaltma, fasulye ayıklama gibi işleri begümle yapıyoruz çogunlukla.

Adsız dedi ki...

Merhaba
Minik Ece'ye de Maşallah :)
Blog yapmaya.bir gün şans eseri internette dolaşırken sizin blogunuza rastlayarak yapmaya başladım.çok yeniyim
fakat siz eskisiniz, bilirsiniz diye soruyorum yazdığımız yazılara sonradan resim eklenebiliyor mu?
örn.2 gün önce yazdığımız bir yazıya?teşekkurler mutlu kalın

mummy dedi ki...

Hülyacım süperlik kim biz kim..Yuvarlanıyoz diyelim:))

Sarıçizmeli benimki Sveevel Swipper tarzı bişiy her eve lazım'dan almıştım..Çpk süper bi alet olduğunu söyliyemiycem..Şarjı çok gitmiyo bi mutfağı süpürecek kadar ve fırçasını çok sık temizlemek gerekiyor saç falan dolanınca iyi süpürmüyo haliyle..İdare eder diyim ben sana:))

Şule bir yaşından sonra da yemeklerine kattığımız tuza vücudunun ihtiyacı yok diye biliyorum ben..Tuzu da şekeri de eser miktarda bulunduruyorum yiyeceklerinde..SEvgiler..


Güneş babaların yardımı olmasa zaten ev kadınlığı kısmının yarısı bile halledilemez dimi?İyi ki varlar yani:))


İpsi evet sonradan değişiklik yapabilir,resim ekleyebilirsin yazılarına..Yeni kayıt yapmak için bloğuna girdiğin yerden kayıtları düzenle bölümüne girip önceki kayıtlarını görebilirsin..Buradan daha önce oluşturduğun kaydı üzerinde istediğin değişikliği yapıp yayınladığın tarih ve saati değiştirmeden kaydı yayınlayı tıklıyorsun..Kaydın değişmiş oluyor..SEvgiler..

Adsız dedi ki...

Merhaba Mummy,

Tesadüf eseri bloguna rastladım. Ne güzel ki benim kızımın adı da Ece :)
Günlük rutinimiz hemen hemen aynıymış gerçi şuan ben çalıyorum ama evdeyken öyleydi.
Bir çay'a bloğuma beklerim :)
Sevgiler

sirinanne dedi ki...

Çok hamaratsın imrendim açıkçası :)

Bloğumda senin için bir ödül var.
Alırsan sevinirim.

Sevgilerimle..

Yelish dedi ki...

Varya bu yaszidan alinacak o kadar cok ders var ki
1-hergun evi havalandirmak
2-hergun mutlaka disari cikmak
Ecenin meyveleri corbalari , bulaisk makinasi ...varsin utu olmayiversin
Valla eli opulecek anne bloger ilan ediyorum seni

Haa birde ozel not;
Kiskanma sekerim ,atla gel Sikago'ya , blogger bulusmasinin alaaasini yaparizz :))

mummy dedi ki...

Chido's; bu 2008 doğumlularda pek çokmuş Ece hakkaten:)BU rutin benim için de di'li geçmiş zaman olcak Perşembe günü:((

Şirin anne teşekkür ettim,geliyorum şimdi bloğuna:))

Yelizzzzzzz tut beni geliyooommmm.......