28 Haziran 2009 Pazar

'Atti' öncesi ev oyalamacası:)

Dedim ya Ece kızı içerde tutmak zor şu günlerde..Şapkasını,ayakkabılarını,kapıyı,pencereleri her gördüğünde atti.T'lerin üzerine basa basa,biraz ısrarlıca,heyecanlıca 'atti'..Nisbeten şanslıyız,İstanbulun biraz daha yeşili bol yerinde oturuyoruz,denizi gören ve tıklım tıklım olmayan,bahçelerinde ortancaların göz okşadığı evlerin,yol kenarlarında meyva ağaçlarının olduğu,çocukların 'mahallede' top oynadığı,insansız-arabasız caddelerde yürümenin mümkün olduğu,yazları yazlık havasında geçen bir yer en azından..Tabi gönül neler istiyor da bu kadarına şükür diyor:)Bu nedenle Ece'nin attileri zevkli..Tamam 'atti' de, gündüz yakıcı güneşin altında mümkün olmuyor maalesef küçük hanımcığım..Çünkü durduğu yerde durmak istemiyor..Gölgeler,serinlikler yetmiyor,güneşlere,yollara,parklara taşıyor..E anneye de evde oyalamak için bin türlü oyun bulmak düşüyor..Önce oturma odası ve hanımın odası arasında mekik dokunuyor..Çünkü Ece hanım tarafından oyuncaklar önce alınıp bir bir oturma odasına taşınıyor..Ulaşabilecekleri yere, belli bir düzen içinde koyacaktık di mi?Evet biz öyle yapıyoruz da hanımın istediği düzene göre oyuncaklar koltuğun üzerinde durmalı..Gözünün önünde..Sırayla oynanmalı..İşleri bitince aynı sabırla,ıkılaya ıkılaya,ağır da olsa,zor da,odaya taşınmalı..Yapıyoruz,git-gel peşinde dolaşıyoruz..




Gün uzun,başka oyunlar da bulunmalı..Anne öyle yaratıcı değil ne yapsın..Ama kopyacılığını kullanıyor:)Geçen hafta yaptığımız dip köşe temizlikten çıkan atıklar da imdada yetişiyor..Süt arttırsın diye kullandığı çay kutusu ve daha sonra kullanılmak üzre alınan düğmeler,Ece'ye kumbara oyunu oluyor..Anne renkleri de söyleyerek atıyor..Ece atıyor..Sonra merak ediyor nereye gittiklerini ' açti,açti' diye kapağı açtırılıyor,tekrar oyun başa dönüyor..



Kapakları eskimiş tuzluklar Ece'ye oyuncak oluyor..Hıı-ıh hıı-ıh diye diye kürdanlar içeri atılıyor,epeyce oyalanılıyor..Sıkılınca tuzluğun kapağı kapatılıyor,bu kaldırılsın demek oluyor..



Eski bir eşya kutusu kaplanıyor..Daha önce babanın hazırladığı resimli kartlar isimleri söylenerek (Ece için hepsi 'mamma' şimdilik),içine atılıyor,elde kart kalmayınca 'BIT-Tii' deniyor ve yine kutu açtırılıyor..Bir kutuda da iplere bağlanan anahtar,toka ve düğme ile ip çekme oyunu oluyor..



Küvet hazırlanıyor,önce dibi delik kaplarla şelaler yapılıyor şırıl şırıl,sonra kağıttan gemi yapılıp yüzdürülüyor,en son bıcı bıcı..Ama son haftalarda baş yıkama kısmı biraz zahmetli geçiyor..Kafaya su döktürme kısmında Ece hanımcığım yan çiziyor..

Ve nihayet öğlen sıcağı geçiyor..Artık Ece'nin atti sevdası tavan yapıyor..Giydirilip,tokişleri takılıyor,şapkasını giyiyor,ayakkabılarını giymeye çalışıyor ve evde kim kalmışsa bay bay..Önce bahçedeki çiçekler burun tamamiyle kırıştırılarak koklanıyor..Sonra istikamet çardağın yanındaki dut ağacı oluyor,dutu da kapan Ece kız biraz da bahçede takılıp sıkıldıktan sonra sokak kapısını açtırıp parkın yolunu tutuyor..



Tek eli hala bizde..O tek el muhakkak bir parmağa değmeli..Yoksa yürümüyor,farketmeden yürümüşse biraz ve iki eli de boştaysa hemen sağını solunu arıyor..Tutmak istiyor,temkini elden bırakamıyor..7 aylıkken ayağa kalkan,yaşını karşılayacak dedirten tombik kızım özgür kalmak için çok acele etmiyor:)

Ece kızla annesi Ankara yolcusu yarın..Annanne ocağı ve ordaki Aslı kuzen dört gözle Ece'yi bekliyor..Güzel bir yaz olsun herkes için..

10 yorum:

Yelish dedi ki...

Ilk resimdeki tombish bacak dekoltesine bayildim.
Bence anne gayet yaratici ,Ece hayatindan mennun gozukuyor.Ben oglumu simdilik bu kadar oyalayamiyorum ve kendimi cok kotu hissediyorum , bir kosturmacadir gidiyor.Sayfanizdan da fikir aliyorum ayrica :)

Ayrica elinizi tutmak istemesi superr. Asla bize dokunmak istemiyor Ilyas , keske elimi tutup yuruseydi diyorum bazen .

haa unutmasan annesi kizin cok tertipli olacak , farkinda misin ? :)

Tuğçe dedi ki...

Çok eğleniyor Ececik canım benim...
İyi tatiller...İyi yolculuklar...Aslı'ya da kocaman öpücükler!

Sen Gelince dedi ki...

Nilsu'yu da oyalamak artık çok zor. Kapıdan eve girerken kıyamet kopuyor. Ama siz şanslıymışsınız. Ya da Ece demek daha doğru. Yine çok şeker görünüyor resimlerde:) Sevgiler...

Sen Gelince dedi ki...

Nilsu'yu da oyalamak artık çok zor. Kapıdan eve girerken kıyamet kopuyor. Ama siz şanslıymışsınız. Ya da Ece demek daha doğru. Yine çok şeker görünüyor resimlerde:) Sevgiler...

Adsız dedi ki...

sayfanızı her defasında gülümseyerek okuyorum.Kimbilir belkide sizi ve kızınızı kendime ve kızıma benzetiyorumdur.Ece bebek ile geçen zamanlarınızdan,bize yansıttığınız doğal ve espritual yazımlarınız benim çok hoşuma gidiyor ayrıca bende gurbette oturan ismi Ece olan 11 aylık bir kız annesiyim ..Bir sonraki ece bebek ile olan maceralarınızı .) okumak için sabırsızlıkla bekliyorum...mutlu kalın

Ömer Tuna dedi ki...

Kesinlikle çok yaratıcısın biz şu sıralar felaket arabalara ve paspaslara takmış durumdayız balkonda sürekli temizlik yapıyoruz kız mı olmalıymış ne!!
Ece'nin bacaklarıda pek güzel çıkmış. Aynı benim oğluş gibi tombişler

Sermin dedi ki...

el bırakmaması çok güzel birşey ama. yani şöyle ki. elini bırakınca aman düşecek, yola fırlayacak gibi derdin yok. çınar yokuş aşağı giderken bile elini tutturmuyor. kafa önde son hız bodoslama gidiyor.

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

tuna ve ece bu konuda da cok benziyolar
şöyle ki;
attaya gitmek favorimiz. evde daha cok vakit geçirse sıralamaydı vs derken yürüyecek belki ama işte tam sokak çocugu hergele
evde oyalamak için bir tarafım çıkıyo resmen. aynı oyuncaklardan sıkıldı. tv de doğru dürüst açmadığımdan vakit geçmiyor bir türlü.
oyunların çok yaratıcıymış. bizde de mandalları kutuya koyup dökme,çekmeceleri teker teker boşaltma gibi versiyonları var bu oyunların

damlasakızlıkurabiyem dedi ki...

ben bloglara uğrayamayalı bütün kızlar serpilmiş,oğluşlarda delikanlı olmuşlar:)ece de çok şeker olmuş maşallah annesi.fotolar muhteşem.sevgiler...

mummy dedi ki...

Yelizcim tertipli olacağını ilk fotodan anladın dimi:))Bence de:))

Tuğçe çok teşekkür ederiz..

Nilsu'nun annesi,her zaman aynı derecede oyalanmıyolar tabi evde..Ama öğlen sıcağı geçene kadar maksimum çabayla evde tutabiliyoruz bi şekilde:))

İpsi teşekkürler..Allah bağışlasın kızınızı..Siz de mutlu kalın..

Ömer Tunanın annesi deim ya yaratıcılık yok da kopyacılık iyi:))Kitaplardan bloglardan aklımda kalanları vakit elverdiğince yapıyorum:)

Sermincim evet el bırakmaması güzel-miş:)Yazıdan birkaç gün sonra anladım:))

Hülyacım bahardan beri bu durumdayız biz de..Resmen pencerelere yapışıyo bazen:))Ama haklılar napsınlar dört duvar arasında..Bana göre hava hoş da öğlen sıcağında çıkılmıyor işte..

Damlasakızlı kurabiyem,evet büyüttük biz gelin edicez yakında:)Hoşgeldin tekrar..

SEvgiler..

28 Haziran 2009 Pazar

'Atti' öncesi ev oyalamacası:)

Dedim ya Ece kızı içerde tutmak zor şu günlerde..Şapkasını,ayakkabılarını,kapıyı,pencereleri her gördüğünde atti.T'lerin üzerine basa basa,biraz ısrarlıca,heyecanlıca 'atti'..Nisbeten şanslıyız,İstanbulun biraz daha yeşili bol yerinde oturuyoruz,denizi gören ve tıklım tıklım olmayan,bahçelerinde ortancaların göz okşadığı evlerin,yol kenarlarında meyva ağaçlarının olduğu,çocukların 'mahallede' top oynadığı,insansız-arabasız caddelerde yürümenin mümkün olduğu,yazları yazlık havasında geçen bir yer en azından..Tabi gönül neler istiyor da bu kadarına şükür diyor:)Bu nedenle Ece'nin attileri zevkli..Tamam 'atti' de, gündüz yakıcı güneşin altında mümkün olmuyor maalesef küçük hanımcığım..Çünkü durduğu yerde durmak istemiyor..Gölgeler,serinlikler yetmiyor,güneşlere,yollara,parklara taşıyor..E anneye de evde oyalamak için bin türlü oyun bulmak düşüyor..Önce oturma odası ve hanımın odası arasında mekik dokunuyor..Çünkü Ece hanım tarafından oyuncaklar önce alınıp bir bir oturma odasına taşınıyor..Ulaşabilecekleri yere, belli bir düzen içinde koyacaktık di mi?Evet biz öyle yapıyoruz da hanımın istediği düzene göre oyuncaklar koltuğun üzerinde durmalı..Gözünün önünde..Sırayla oynanmalı..İşleri bitince aynı sabırla,ıkılaya ıkılaya,ağır da olsa,zor da,odaya taşınmalı..Yapıyoruz,git-gel peşinde dolaşıyoruz..




Gün uzun,başka oyunlar da bulunmalı..Anne öyle yaratıcı değil ne yapsın..Ama kopyacılığını kullanıyor:)Geçen hafta yaptığımız dip köşe temizlikten çıkan atıklar da imdada yetişiyor..Süt arttırsın diye kullandığı çay kutusu ve daha sonra kullanılmak üzre alınan düğmeler,Ece'ye kumbara oyunu oluyor..Anne renkleri de söyleyerek atıyor..Ece atıyor..Sonra merak ediyor nereye gittiklerini ' açti,açti' diye kapağı açtırılıyor,tekrar oyun başa dönüyor..



Kapakları eskimiş tuzluklar Ece'ye oyuncak oluyor..Hıı-ıh hıı-ıh diye diye kürdanlar içeri atılıyor,epeyce oyalanılıyor..Sıkılınca tuzluğun kapağı kapatılıyor,bu kaldırılsın demek oluyor..



Eski bir eşya kutusu kaplanıyor..Daha önce babanın hazırladığı resimli kartlar isimleri söylenerek (Ece için hepsi 'mamma' şimdilik),içine atılıyor,elde kart kalmayınca 'BIT-Tii' deniyor ve yine kutu açtırılıyor..Bir kutuda da iplere bağlanan anahtar,toka ve düğme ile ip çekme oyunu oluyor..



Küvet hazırlanıyor,önce dibi delik kaplarla şelaler yapılıyor şırıl şırıl,sonra kağıttan gemi yapılıp yüzdürülüyor,en son bıcı bıcı..Ama son haftalarda baş yıkama kısmı biraz zahmetli geçiyor..Kafaya su döktürme kısmında Ece hanımcığım yan çiziyor..

Ve nihayet öğlen sıcağı geçiyor..Artık Ece'nin atti sevdası tavan yapıyor..Giydirilip,tokişleri takılıyor,şapkasını giyiyor,ayakkabılarını giymeye çalışıyor ve evde kim kalmışsa bay bay..Önce bahçedeki çiçekler burun tamamiyle kırıştırılarak koklanıyor..Sonra istikamet çardağın yanındaki dut ağacı oluyor,dutu da kapan Ece kız biraz da bahçede takılıp sıkıldıktan sonra sokak kapısını açtırıp parkın yolunu tutuyor..



Tek eli hala bizde..O tek el muhakkak bir parmağa değmeli..Yoksa yürümüyor,farketmeden yürümüşse biraz ve iki eli de boştaysa hemen sağını solunu arıyor..Tutmak istiyor,temkini elden bırakamıyor..7 aylıkken ayağa kalkan,yaşını karşılayacak dedirten tombik kızım özgür kalmak için çok acele etmiyor:)

Ece kızla annesi Ankara yolcusu yarın..Annanne ocağı ve ordaki Aslı kuzen dört gözle Ece'yi bekliyor..Güzel bir yaz olsun herkes için..

10 yorum:

Yelish dedi ki...

Ilk resimdeki tombish bacak dekoltesine bayildim.
Bence anne gayet yaratici ,Ece hayatindan mennun gozukuyor.Ben oglumu simdilik bu kadar oyalayamiyorum ve kendimi cok kotu hissediyorum , bir kosturmacadir gidiyor.Sayfanizdan da fikir aliyorum ayrica :)

Ayrica elinizi tutmak istemesi superr. Asla bize dokunmak istemiyor Ilyas , keske elimi tutup yuruseydi diyorum bazen .

haa unutmasan annesi kizin cok tertipli olacak , farkinda misin ? :)

Tuğçe dedi ki...

Çok eğleniyor Ececik canım benim...
İyi tatiller...İyi yolculuklar...Aslı'ya da kocaman öpücükler!

Sen Gelince dedi ki...

Nilsu'yu da oyalamak artık çok zor. Kapıdan eve girerken kıyamet kopuyor. Ama siz şanslıymışsınız. Ya da Ece demek daha doğru. Yine çok şeker görünüyor resimlerde:) Sevgiler...

Sen Gelince dedi ki...

Nilsu'yu da oyalamak artık çok zor. Kapıdan eve girerken kıyamet kopuyor. Ama siz şanslıymışsınız. Ya da Ece demek daha doğru. Yine çok şeker görünüyor resimlerde:) Sevgiler...

Adsız dedi ki...

sayfanızı her defasında gülümseyerek okuyorum.Kimbilir belkide sizi ve kızınızı kendime ve kızıma benzetiyorumdur.Ece bebek ile geçen zamanlarınızdan,bize yansıttığınız doğal ve espritual yazımlarınız benim çok hoşuma gidiyor ayrıca bende gurbette oturan ismi Ece olan 11 aylık bir kız annesiyim ..Bir sonraki ece bebek ile olan maceralarınızı .) okumak için sabırsızlıkla bekliyorum...mutlu kalın

Ömer Tuna dedi ki...

Kesinlikle çok yaratıcısın biz şu sıralar felaket arabalara ve paspaslara takmış durumdayız balkonda sürekli temizlik yapıyoruz kız mı olmalıymış ne!!
Ece'nin bacaklarıda pek güzel çıkmış. Aynı benim oğluş gibi tombişler

Sermin dedi ki...

el bırakmaması çok güzel birşey ama. yani şöyle ki. elini bırakınca aman düşecek, yola fırlayacak gibi derdin yok. çınar yokuş aşağı giderken bile elini tutturmuyor. kafa önde son hız bodoslama gidiyor.

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

tuna ve ece bu konuda da cok benziyolar
şöyle ki;
attaya gitmek favorimiz. evde daha cok vakit geçirse sıralamaydı vs derken yürüyecek belki ama işte tam sokak çocugu hergele
evde oyalamak için bir tarafım çıkıyo resmen. aynı oyuncaklardan sıkıldı. tv de doğru dürüst açmadığımdan vakit geçmiyor bir türlü.
oyunların çok yaratıcıymış. bizde de mandalları kutuya koyup dökme,çekmeceleri teker teker boşaltma gibi versiyonları var bu oyunların

damlasakızlıkurabiyem dedi ki...

ben bloglara uğrayamayalı bütün kızlar serpilmiş,oğluşlarda delikanlı olmuşlar:)ece de çok şeker olmuş maşallah annesi.fotolar muhteşem.sevgiler...

mummy dedi ki...

Yelizcim tertipli olacağını ilk fotodan anladın dimi:))Bence de:))

Tuğçe çok teşekkür ederiz..

Nilsu'nun annesi,her zaman aynı derecede oyalanmıyolar tabi evde..Ama öğlen sıcağı geçene kadar maksimum çabayla evde tutabiliyoruz bi şekilde:))

İpsi teşekkürler..Allah bağışlasın kızınızı..Siz de mutlu kalın..

Ömer Tunanın annesi deim ya yaratıcılık yok da kopyacılık iyi:))Kitaplardan bloglardan aklımda kalanları vakit elverdiğince yapıyorum:)

Sermincim evet el bırakmaması güzel-miş:)Yazıdan birkaç gün sonra anladım:))

Hülyacım bahardan beri bu durumdayız biz de..Resmen pencerelere yapışıyo bazen:))Ama haklılar napsınlar dört duvar arasında..Bana göre hava hoş da öğlen sıcağında çıkılmıyor işte..

Damlasakızlı kurabiyem,evet büyüttük biz gelin edicez yakında:)Hoşgeldin tekrar..

SEvgiler..