22 Haziran 2009 Pazartesi
Bitik anne..
Cuma günü okula da paydos diyeceğiz inşallah..Şu sorumluluk sınavları adı altındaki saçmalıkları da bitirince bir sene daha bitmiş olacak öğretmenlik hayatımda..Bu sınavlar öyle böyle değil bu kadar saçmalık olmaz dedirten cinsten..Dönem içinde kalan çocuk bir hafta sonra acaba bu sınavda geçer mi diye bir kez daha sınava alınıyor..Sanki bir hafta içinde çocuğun beynine mucizeler inecek..Çalıştığım her yıl mesleğimi daha da bir sorgular hale geliyorum..Yaptığım işe inancım azalıyor maalesef..Eğitim sistemi tamam malum neresinden tutarsan elinde kalıyor ama biz de aynı eğitim sistemiyle büyüdük be kardeşim..(Hepi topu dört yıllık öğretmenim)Tamam okula ayılıp bayılmazdık,tenefüs zili çalınca 'kahretsin' demezdik ama bu kadar amaçsız,bu kadar boşvermiş,bu kadar 'BOŞ' değildik..Daha cumhuriyetin kuruluş yılını söyleyemeyen,çocuk denecek yaşta saçlarını boyatıp yüzüne de düğün makyajı yapıp okula gelmiş,modern olmanın ölçütünü 'ay inanmıyoraaaaaammm' diye konuşmak zanneden,ideali olmayan kız öğrencilerimin ve gazetelerin en arka sayfalarındaki malum fotolara bakmaktan öteye gitmeyen bir okuma kültürü ile tarihin sadece 'harem' kısmıyla ilgilenebilecek kadar kendini tek yöne kanalize etmiş erkek öğrencilerimin hallerini gördükçe 'ya benim kızım?' sorusunu çıkaramıyorum aklımdan...O nasıl olacak?Nasıl bir gençlik dönemi geçirecek? Nasıl bir geleceği hedefleyecek? İşin içinde olunca çok daha karamsar oluyor insan..Malesef 'geleceğe umutla bakabilen bir eğitimci' olamıyorum..Döenm içinde okudukları kitapları içeren bir anket vardı..Bırakın kitap okumayı okunabilecek bir kitap ismi bile bilmiyor çoğu..Yani atacak şu kitabı okudum diye ya 'Kavak yelleri' ile 'Arka sokaklar' yazmış okuduğu kitaplara..Vahim..Çok vahim durumdayız..Suçlu tabii ki onlar değil...Aileden başlayarak onu bugüne hazırla(yama)yan tüm çevre,tüm eğitimciler..Şüphesiz hepsi doğduklarında öğrenme,keşfetme hevesi ile dopdolu idiler..Nasıl bu hale geldiler?Nasıl böyle hevessizler herşeye,hayata karşı?Şaşıp kalıyorum,üzülüyorum bu hallerine,bişeyler yapmak istiyorum,yetersiz kalıyorum...Canım sıkılıyor okula gidip geldikçe ve aslında işe yaramadığım hissine kapılıyorum..Geçtim konuyu...çözümsüz..geçiyorum...
Bu yoğun haftada malum ki Ece'yle ilgilenemedim pek..Babannesiyle dedesi sağolsunlar peşinde dört döndüler..Zaten kendisini evde görebilene ne mutlu şu ara..Şapkasını kafaya takıp,ayakkabılarını eline alınca 'atti'..Tutabilene aşkolsun..Öğlen sıcağı geçene kadar zor oyalıyoruz..Dışarıya oyun halısını serdik,hatta oyuncak sepeti de dışarda..Bazen mama sandalyesini de dışarı çıkarıyoruz orda yiyip içiyor..Bi de hamak kursak da oldu olacak uykusunu da dışarda yapsa diyoruz:)Bahçeye çıkar çıkmaz önce dut koparıp yiyor illaki..Dışarda gören çok iştahlı zannediyor ama malesef durum öyle değil..Kahvaltı,yoğurt,meyveyi biraz oyalama usulüyle yedirebiliyoruz da çocuk ana öğün sayılabilecek tüm yemekleri reddediyor nerdeyse..Ne yapacağımı şaşırmış durumdayım..Çok açsa yayla ve tarhana çorbası yiyor sadece..Sebze yemekleri ve et'e ağzını bile açmıyor..Gündüz uykusu da ikiye indi,birer saati bulmuyor onlar da..
Pisi kediler favori hayvanı olmaktan çıktı bu ara..Martılara taktı ve fakat martıları karga zannediyor..Babannesi karga karga gak dedi tekerlemesini söylemiş martı seslerini duyunca bi kez,duruyo duruyo 'kağğga kağğga gaakk' diyo':))Bahçeye bir martı yavrusu peydah oldu geçenlerde peşinden dolaştı durdu martıcağızın annesi de yukarda tetikte..Korktu bizim kızdan bikaç gündür uğramıyo bahçeye..
Daldan dala bir yazı oldu uzun zamandır yazmayınca..Ben Ece'den bir video ekleyip kaçayım artık..Herkese sevgiler..
22 Haziran 2009 Pazartesi
Bitik anne..
Cuma günü okula da paydos diyeceğiz inşallah..Şu sorumluluk sınavları adı altındaki saçmalıkları da bitirince bir sene daha bitmiş olacak öğretmenlik hayatımda..Bu sınavlar öyle böyle değil bu kadar saçmalık olmaz dedirten cinsten..Dönem içinde kalan çocuk bir hafta sonra acaba bu sınavda geçer mi diye bir kez daha sınava alınıyor..Sanki bir hafta içinde çocuğun beynine mucizeler inecek..Çalıştığım her yıl mesleğimi daha da bir sorgular hale geliyorum..Yaptığım işe inancım azalıyor maalesef..Eğitim sistemi tamam malum neresinden tutarsan elinde kalıyor ama biz de aynı eğitim sistemiyle büyüdük be kardeşim..(Hepi topu dört yıllık öğretmenim)Tamam okula ayılıp bayılmazdık,tenefüs zili çalınca 'kahretsin' demezdik ama bu kadar amaçsız,bu kadar boşvermiş,bu kadar 'BOŞ' değildik..Daha cumhuriyetin kuruluş yılını söyleyemeyen,çocuk denecek yaşta saçlarını boyatıp yüzüne de düğün makyajı yapıp okula gelmiş,modern olmanın ölçütünü 'ay inanmıyoraaaaaammm' diye konuşmak zanneden,ideali olmayan kız öğrencilerimin ve gazetelerin en arka sayfalarındaki malum fotolara bakmaktan öteye gitmeyen bir okuma kültürü ile tarihin sadece 'harem' kısmıyla ilgilenebilecek kadar kendini tek yöne kanalize etmiş erkek öğrencilerimin hallerini gördükçe 'ya benim kızım?' sorusunu çıkaramıyorum aklımdan...O nasıl olacak?Nasıl bir gençlik dönemi geçirecek? Nasıl bir geleceği hedefleyecek? İşin içinde olunca çok daha karamsar oluyor insan..Malesef 'geleceğe umutla bakabilen bir eğitimci' olamıyorum..Döenm içinde okudukları kitapları içeren bir anket vardı..Bırakın kitap okumayı okunabilecek bir kitap ismi bile bilmiyor çoğu..Yani atacak şu kitabı okudum diye ya 'Kavak yelleri' ile 'Arka sokaklar' yazmış okuduğu kitaplara..Vahim..Çok vahim durumdayız..Suçlu tabii ki onlar değil...Aileden başlayarak onu bugüne hazırla(yama)yan tüm çevre,tüm eğitimciler..Şüphesiz hepsi doğduklarında öğrenme,keşfetme hevesi ile dopdolu idiler..Nasıl bu hale geldiler?Nasıl böyle hevessizler herşeye,hayata karşı?Şaşıp kalıyorum,üzülüyorum bu hallerine,bişeyler yapmak istiyorum,yetersiz kalıyorum...Canım sıkılıyor okula gidip geldikçe ve aslında işe yaramadığım hissine kapılıyorum..Geçtim konuyu...çözümsüz..geçiyorum...
Bu yoğun haftada malum ki Ece'yle ilgilenemedim pek..Babannesiyle dedesi sağolsunlar peşinde dört döndüler..Zaten kendisini evde görebilene ne mutlu şu ara..Şapkasını kafaya takıp,ayakkabılarını eline alınca 'atti'..Tutabilene aşkolsun..Öğlen sıcağı geçene kadar zor oyalıyoruz..Dışarıya oyun halısını serdik,hatta oyuncak sepeti de dışarda..Bazen mama sandalyesini de dışarı çıkarıyoruz orda yiyip içiyor..Bi de hamak kursak da oldu olacak uykusunu da dışarda yapsa diyoruz:)Bahçeye çıkar çıkmaz önce dut koparıp yiyor illaki..Dışarda gören çok iştahlı zannediyor ama malesef durum öyle değil..Kahvaltı,yoğurt,meyveyi biraz oyalama usulüyle yedirebiliyoruz da çocuk ana öğün sayılabilecek tüm yemekleri reddediyor nerdeyse..Ne yapacağımı şaşırmış durumdayım..Çok açsa yayla ve tarhana çorbası yiyor sadece..Sebze yemekleri ve et'e ağzını bile açmıyor..Gündüz uykusu da ikiye indi,birer saati bulmuyor onlar da..
Pisi kediler favori hayvanı olmaktan çıktı bu ara..Martılara taktı ve fakat martıları karga zannediyor..Babannesi karga karga gak dedi tekerlemesini söylemiş martı seslerini duyunca bi kez,duruyo duruyo 'kağğga kağğga gaakk' diyo':))Bahçeye bir martı yavrusu peydah oldu geçenlerde peşinden dolaştı durdu martıcağızın annesi de yukarda tetikte..Korktu bizim kızdan bikaç gündür uğramıyo bahçeye..
Daldan dala bir yazı oldu uzun zamandır yazmayınca..Ben Ece'den bir video ekleyip kaçayım artık..Herkese sevgiler..
10 yorum:
- Ömer Tuna dedi ki...
-
ya sorma bende şu sıralar 2 hafta boyunca gittiğimiz seminerlere kafayı takmış durumdayım bu kadar gereksiz bir şey varmıdır acep? Okulda muhabbet edip çay içmek için para alıyoruz ve hiç bir öğretmen bu durumdan hoşnut değil.. Eğitim sisteminin sorgulanmadık yeri kaldımı ki?
Çocukları geleceği konusunda haklısın 2. bir çocuğu şu an düşünmeyi bile erteliyorum heleki dünyanın gidişatını gösteren belgesellerden sonra..
Ne bileyim belkide bu kadar karamsar olmamak lazım böceklerimizin her anını doyasıya çıkarmak varken.. - 22 Haziran 2009 17:32
- Burcu dedi ki...
-
çok tatlı pembiş pembiş.. babasının eline de yaslanmış, ooohhh keyifler gıcır.. :)
- 22 Haziran 2009 19:15
- xxx dedi ki...
-
pombik yanakları çok tatlı maşallah.. temizlik işi beni çok gerer, benimde yapmam gerek. ne güzel sizinki çıkmış aradan..
- 22 Haziran 2009 21:57
- Tuğçe dedi ki...
-
Yemeem :)
- 22 Haziran 2009 22:59
- durununannesi dedi ki...
-
Eğitim sistemi ve gençler konusunda çok haklısınız walla gelecek içler acısı malesef.Benim de görümcem öğretmendir neler anlatmıyor ki:(
Maşallah Ece'yede:) - 23 Haziran 2009 01:16
- Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...
-
çok büyümüşsün ececim
annen pek seyrek yazdığından aradaki farkı görüyoruz
çok kocaman kız olmuşsun. rahatına da pek düşkünsün
cingözsün - 23 Haziran 2009 16:30
- Güneş Akay dedi ki...
-
Esracığım çok vahim gerçekten ne yapacağız??? sen işin içinde olunca daha bir yakından görme şansın oluyor birşeyler yapmak lazım??? ECenin vbideosuna bayıldım çok tatlı oldu maşallah subhanallah.
- 24 Haziran 2009 10:20
- sirinanne dedi ki...
-
Ben türkiyedeki durumu televoleden önce televoleden sonra diye ikiye ayırıyorum. Televoleye kadar da zamanla dejenere olmuşuz ama dejenerasyon televoleyle sıçrama yaptı(benim yaşım en azından bu kadarı fark edebilecek kadar, daha eskisini bilemiycem). Magazin denilen dedikoduculuk böyle başladı ve gençlik aktif gece hayatı olan mankenleri ve çapkınları örnek aldı kendine.
Ailelere bu durumda eskisinden çok daha fazla iş düşüyor ama anne-baba iki kişi halbuki televizyonda, okulda, dersanede, vs.. binlerce kişi var çocuğu etkileyebilecek.
Allah yardımcımız olsun... - 27 Haziran 2009 19:59
- mummy dedi ki...
-
Sevgili Ömer Tuna'nın annesi o seminer olayını hiç anlamış değilim zaten..Seminer falan yok ortada,geyiğine okula gidiliyor hakkaten..Yine liselerde sınavlar oluyor,o da yesiz de aslında..Dediğin gibi çocuklar için karamsarlığı bir yana bırakmak istiyor insan,ama işin içinde olmak farklı..
Burcu teşekkürler..Allah keyiflerini bozmasın hiçbirinin:))
Alya'nın Esra'sı çok teşekkürler,kolay gelsin sana da :)
Tuğçe bu aralarki durumunu gayet güzel özetlemiş kendi ağzıyla:))Yemez:)) - 29 Haziran 2009 01:47
- mummy dedi ki...
-
Durunun annesi teşekkür ederiz..
Hülyacım birazcık arayı açtık bu sefer:)Telafi ederiz tatilde:)Öptük..
Güneşçim elimizden ne geliyorsa artık:))Teşekkür ederiz..
Şirin anne çok doğru söylediklerin,anne babalar evet önemli ama benim çalıştığım okulda sadece karnede 7 zayıfı birden görüp şok olunca okula uğruyolar..Olan çocuklarına oluyor tabi..Duana içten bir amin..
SEvgiler herkese.. - 29 Haziran 2009 01:51
10 yorum:
ya sorma bende şu sıralar 2 hafta boyunca gittiğimiz seminerlere kafayı takmış durumdayım bu kadar gereksiz bir şey varmıdır acep? Okulda muhabbet edip çay içmek için para alıyoruz ve hiç bir öğretmen bu durumdan hoşnut değil.. Eğitim sisteminin sorgulanmadık yeri kaldımı ki?
Çocukları geleceği konusunda haklısın 2. bir çocuğu şu an düşünmeyi bile erteliyorum heleki dünyanın gidişatını gösteren belgesellerden sonra..
Ne bileyim belkide bu kadar karamsar olmamak lazım böceklerimizin her anını doyasıya çıkarmak varken..
çok tatlı pembiş pembiş.. babasının eline de yaslanmış, ooohhh keyifler gıcır.. :)
pombik yanakları çok tatlı maşallah.. temizlik işi beni çok gerer, benimde yapmam gerek. ne güzel sizinki çıkmış aradan..
Yemeem :)
Eğitim sistemi ve gençler konusunda çok haklısınız walla gelecek içler acısı malesef.Benim de görümcem öğretmendir neler anlatmıyor ki:(
Maşallah Ece'yede:)
çok büyümüşsün ececim
annen pek seyrek yazdığından aradaki farkı görüyoruz
çok kocaman kız olmuşsun. rahatına da pek düşkünsün
cingözsün
Esracığım çok vahim gerçekten ne yapacağız??? sen işin içinde olunca daha bir yakından görme şansın oluyor birşeyler yapmak lazım??? ECenin vbideosuna bayıldım çok tatlı oldu maşallah subhanallah.
Ben türkiyedeki durumu televoleden önce televoleden sonra diye ikiye ayırıyorum. Televoleye kadar da zamanla dejenere olmuşuz ama dejenerasyon televoleyle sıçrama yaptı(benim yaşım en azından bu kadarı fark edebilecek kadar, daha eskisini bilemiycem). Magazin denilen dedikoduculuk böyle başladı ve gençlik aktif gece hayatı olan mankenleri ve çapkınları örnek aldı kendine.
Ailelere bu durumda eskisinden çok daha fazla iş düşüyor ama anne-baba iki kişi halbuki televizyonda, okulda, dersanede, vs.. binlerce kişi var çocuğu etkileyebilecek.
Allah yardımcımız olsun...
Sevgili Ömer Tuna'nın annesi o seminer olayını hiç anlamış değilim zaten..Seminer falan yok ortada,geyiğine okula gidiliyor hakkaten..Yine liselerde sınavlar oluyor,o da yesiz de aslında..Dediğin gibi çocuklar için karamsarlığı bir yana bırakmak istiyor insan,ama işin içinde olmak farklı..
Burcu teşekkürler..Allah keyiflerini bozmasın hiçbirinin:))
Alya'nın Esra'sı çok teşekkürler,kolay gelsin sana da :)
Tuğçe bu aralarki durumunu gayet güzel özetlemiş kendi ağzıyla:))Yemez:))
Durunun annesi teşekkür ederiz..
Hülyacım birazcık arayı açtık bu sefer:)Telafi ederiz tatilde:)Öptük..
Güneşçim elimizden ne geliyorsa artık:))Teşekkür ederiz..
Şirin anne çok doğru söylediklerin,anne babalar evet önemli ama benim çalıştığım okulda sadece karnede 7 zayıfı birden görüp şok olunca okula uğruyolar..Olan çocuklarına oluyor tabi..Duana içten bir amin..
SEvgiler herkese..
Yorum Gönder