30 Eylül 2009 Çarşamba

Ve nihayet 'alışıyoruz' yazısı..

Alışmaya çalşıyoruz..Yeniden çalışan anne olmaya,babanneli dedeli hayatımıza..Rahata alışmak çok kolaydı da,zora alışmak zaman alıyor birazcık..O daha önde bu konuda benden tabi..Daha çabuk alışıyor gibi..Sabahları daha erken kalkıp gece erken uyumaya,baybay diyerek anneyi işe göndermeye,gündüz oyunlarında yaptığı çayları dedeye ikram etmeye,oyun hamurlarını babanneyle şekillendirmeye,öğlenleri kendi yatağında bebeğiyle babanne ninnisi dinleyerek kendi kendine uyumaya,park bahçe gezmelerini babanneyle dedeyle yapmaya..Daha çabuk alışıyor,öyle gözüküyor..Belki babanneyle kalması,ortamının yaptıklarının değişmemesi kolaylaştırıyor işi..Anne geriden geliyor biraz ama o da alışacak tabii ki..

İlk gün çok ağladı bu sefer..Unutamayacağım dakikalar yaşattı bana..Anneyi giyiniyor görünce bir mutluluk önce yüzünde bir sevinç..Tamamdır,atti gidiyoruz,öyle emin ki kendinden..Bezi geldi altı değiştirildi ama o da ne ciciler giyilmedi hani..Olsun hırkayla şapka var ya kapıda..Onları aldı önce,şapkayı taktı,hırkayı da koluna geçirdi..Ayakkabılarını da çıkardı dolaptan,oturdu koridora..Anne de hareket yok,sadece eğilmiş bişeyler anlatıyor..Dinlemiyor ki o, ayakkabılarının derdinde..'Anne aykkaa' diyor sadece,baktı anne susmuyor dinledi,dinledi....Sonra upuzun bir 'ı-ııııhhh' geldi..Hayır anlamında..Kucağıma aldım,camın önüne götürdüm sen burdan anneye baybay yapacaksın anne gidecek ama sonra gelecek dedim..Boncuk boncuk akmaya başladı gözlerinden yaşlar..Boynuma sıkı sıkı sarıldı,yanağını yanağıma koydu,anne bunu çok sever dedi sırtıma da pıtpıt vurdu eliyle iki defa..Olayı daha fazla dramatikleştirmemek için babannesine verdim,öptüm,baybay yaptım çıktım kapıdan..Hiç el sallamadı pencereden,eliyle gel yaptı sadece ağlayarak..Ağlamadım ama yalan değil çözülmedi boğazımdaki düğüm okula gidene kadar..

İki gündür ağlamıyor,baybay yaparak yolluyor işe beni babannesinin kucağından..Evet ben giyinirken gözleri dalıyor bi noktaya,boynunu büküyor biraz ama öğrendi bence,anne gidiyor ama geliyor..Babannenin tüm itirazlarına ,'kızım bu yaşta ne anlar,görünmeden kaçsan' ısrarlarına rağmen,bana hak vermeyeceğini bile bile ona da anlatarak kaçıp gitmedim..Yok, öyle iki kitap okudum çok bildim şımarıklığı değil gerçekten,işin ucunda kandırmak var,yalan söylemek yani..Herşeyi anlıyorsa ve şu an en büyük ihtiyacı güvenmekse nasıl kaçayım ki..Bu da benim doğrum o zaman,hak vermese de kabul etti..Arada oluyor fikir ayrılıkları,elbette olacak ama hakkını yiyemem..Allah razı olsun demeden geçemem..Kuzucuğum misler gibi bakılıyorsa,her öğünü atlanmadan yedirilip içiriliyorsa,yaş baş hastalık denmeden parka bahçe gezdiriliyor vaktinde uykusu uyutuluyorsa,bu kadarla yetinilmeyip aman hazırını yemesin diye salçasından,sebze kurularına,reçellerine,tarhanasına düşünülmüş getirilmişse,buzluk hıncahınç doldurulmuşsa sebzesiyle köftesiyle onun için ve en önemlisi işten geldiğim dakikadan gece uyku saatine kadar sadece ve sadece Ece'yle ilgilenebiliyorsam sayesindedir..Nasıl hakkını/haklarını yiyebilirim ki..Akşam yemeğimizi önümüze koyan ve yemek sonrası yardımı bile kabul etmeyip 'aman kızım bütün gün özlüyor seni,git sen içeri Ece'nin yanına' diye beni mutfaktan çıkaran bir babanneye ancak Allah razı olsun diyebiliyorum ben,ötesi yok..



17 aylık oldu kızçem..İkinci yaşını yarılamak üzere..Bissürü şey var sonra unutmayayım dediğim..Ama hem zaman hem kafa yok şimdi toparlamaya..Şu dönem tam 'sen bilmediğimi düşünebilirsin,ama ben bunu da biliyorum' dönemi bence..Durupdururken bir kelime,hatta minik bir cümle,bir tavır,bir mimik var ki şaşıp kalıyorsunuz..Hiç de bileceğini anlayacağını düşünmediğimiz şeyleri anlayıp bizi şok ediyorlar bazen..Hiç kullanmadığı ve tekrarlamadığı bir kelimeyi tam da yerinde söyleyiveriyor mesela..Sokak ortasına çocukların futbol oynamak için tebeşirle çizdikleri bir yuvarlağa 'dağğğre'(daire) demesi gibi..Ezanı duyunca ellerini yüzüne sürüp sürüp 'amin,amin' demesi gibi..Ama ben bunu öğretmedim ki diyemezsiniz,siz öğretmiyorsunuz,onlar öğreniyolar zaten..Herşeyi alıyolar hafızaya,herşeyi..

Bu ara en sevdiğim şeyi 'hı'ları desem..Çok tatlı,anlatmakla olmaz:)Bi söylediğimizi anlamamışsa ya da duyamamışsa 'ne,efendim' manasında ve çok şaşkın bir ses tonuyla söylüyor,kaşları kaldırıp,kopuyoruz..Uzanamadığı ve almak istediği herşeyi 'bağyee' (bunu) diye gösteriyodu bikaç aydır şimdi 'bu' diyor..İşimiz daha kolay 'bu' sayesinde..Ne istediğini bilmek güzel diyeceğim o ki..En sevdiği şey yaptıklarını,sahip olduklarını,gördülerini göstermek..'Annnee baytt (bak),bebeeekk',Baba baytt ciğciğ..Mütemadiyen bişeyler gösterip şaşırıyor ve bizden de onay istiyor söylediğinin doğru olduğuna dair..Ve bildiği az sayıda fiili de ekliyor kelimelere artık:))Bu ara favori aktivitesi töç (çöp) atmak kendisinin..'Anneee,töç atttiii'..Ortalıkta gördüğü ve fazlalık olduğuna kanaat getirdiği herşeyi çöpe atmaya ve mutfak çöpüyle fazla haşır neşir olmaya başlayınca bir de çöp koyduk banyoya kendisi için..Arada gidip töçünü karıştırmak gerekebiliyor ortadan kaybolanları bulmak için..



Eklemeden bitiremeyeceğim son şey de ördek sevgisi bu ara..Sahildeki bir çay bahçesinin havuzunda görüp vak vaklamalarına bayılmıştı..Şu ara kitaplarındaki,kartlarındaki ördeklerini görüp görüp 'öddeeett' diye seviyor habire...Babası da kendisine bir ördekli bi oyuncak getirmiş geçen,şu ipinden çekip yürütürken kafa sallayanlardan..Onlarla yatıp onlarla kalkıyor şimdilerde..Bu akşam,dur annecim ördeklerinle resmini çekeyim dedim,'atti pağkee' (parka gitçez)deyip öddetler adına da baybay yaparak topukladı gitti..Elimde şöyle bir kare kaldı:))



Sevgiler bizden herkeslere...

17 yorum:

sule_bilge dedi ki...

hay maşallah.sizinki dil gelişiminde baya iyi.kelimeleri yanyana koymaya başlamış.
ilk gün sahneniz gözlerimi yaşarttı.neyseki yabancıya bırakmıyorsunuz.
sevgiler

ELİF dedi ki...

Ne kadar şanslısın babaannesi baktığı için, bakıcılarla uğraşmak çok zor gerçekten.Ayrılmalar aynı bizimde..Aylardır ağlıyor arkamdan,her gün.Şaklabanlık yapıp oooo kızım bana bay bay yapacak şimdiiii, anne işe gidip gelecek desemde yemiyor,ağlıyor....

Burcu dedi ki...

çok şanslısın gerçekten.. hem babaannesi bakıyor hem işe gitmeni bu kadar kısa sürede benimsemiş, bay baylarla uğurluyor seni.. Ben 14 aydır çalışıyorum doğumdan sonra hala ağlıyor :(

senem dedi ki...

Ah Esra, o ilk ayrılık gününü yine öyle bir anlatmışsın ki çok fena oldum. O yanağı yanağa dayama, elle sırta iki pıt pıt bizde de var. İyi ki kaçıp gitmemişsin hiç. Ben de kreşe her bırakışımda mutlaka veda ediyorum. Ortadan kaybolmak çok fena. Neyse ki Ece alışmış hemencecik, sen okula alıştın mı peki? :) Bizde de dersler bu hafta başladı.

Sen Gelince dedi ki...

Esra'cım benim bile boğazım düğüm düğüm oldu senin nasıl olmasın... Çabuk alışıyor olması çok güzel... Babannesi baktığı için çok şanslısın gerçekten... Benim kızıma da babannesi bakıyor sağolsun... Arada Eskişehir'den anneannesi geliyor ve babanneyi dinlendiriyoruz... Ben de hiç kaçmadım... Zaten öyle bir şansım da yok... Babannesine bırakıyorum ve işe gitmem gerektiğini, akşama dönüp onu alacağımı söylüyorum... Baybay yaparak, öpücükler göndererek uğurluyor beni... Ne güzel siz konuşma işini de çözmüşsünüz artık... Darısı bizim başımıza... Bazen derdini anlatamadığı için çok huysuzlanıyor... Bu arada banyoda Ece için hazırladığınız köşeye bayıldım:)

SERRA dedi ki...

çalışan anne olmak çok zor ama siz yine çalışan ve şanslı bir annesiniz okurken benimde boğazım düğümlendi inanın sizin önceki kayıtlarınızdan da faydalanıyorum hoşçakalın

annecik dedi ki...

ECE KIZ ŞANSLI HER ÇOCUĞA BÖYLE BÜYÜKBABA BABAANNE DENK GELMİYOR BU ARADA SENDE ŞANSLI BİR GELİNSİN HER KAYNANA BÖYLE GÜNDÜZ AYRI KALDINIZ AMAN ÇOCUĞUNLA İLGİLEN DEMEZ AKSİNE AKŞAMA KADAR ÇOCUĞUN ARKASINDA KOŞTURDUM BEN DİNELENYİM DER BİZ BAYRAMDA 5-6 SAAT BABAANNENİN EVİNDE KALDIK DİYE KOVULDUK BAYRAM GÜNÜ BU KADAR KALINMAZ DENİLDİ
YARADAN AĞZINIZIN TADINI MUHABBETİNİZİ BOZMASIN

ALIŞMALARINIZA SEVİNDİM İLK GÜNLERDE OLABİLECEK DURUMLAR O MIZILDANMALAR AMA ÖNEMLİ OLAN DEVAMI GELMEDEN YENİ DURUMLARA ALIŞMALAR

KUCAK DOLUSU SEVGİLER ECE KIZI KOCAMAN ÖPTÜK

Betül dedi ki...

oh maşallah ne güzel konuşuyor bu bıdık...Darısı başımıza:)

Adsız dedi ki...

selam,
alışıyoruz yazınızı boğazıma birşeyler düğümlenerek okudum keşke hep onlarla olabilsek,
çalışan bir anne ve aileden uzak olunca herşey daha zor oluyor,
benim oğlum 18 aylık oldu hala ağlıyor arkamdan,anlatıyorum işe gidiyorum annem diye eminim anladığına ama gitmemi istemiyor umarım biz de alışırız artık :(

Güneş Akay dedi ki...

Esracığım biz şanslı annelerdeniz, bizim babannemizde tıpkı senin anlattığın gibi :=)
Biz begümle birlikte evden çıktığımız için çok drama yaşamıyoruz ama artık çoktan öğrendi, arada zaman zaman arabadan benle inmek istemesi dışında yoluna oturttuk biz. Darısı başına.Sevgiler.

zeynep dedi ki...

bu yazına öyle çok şeyler yazasım var ki, yazamıyorum.

ve denedim aslında ama yazıp yazıp sildim, hiç bir cümle hissiyatımı ifade edemeyince vazgeçtim.

burcu dedi ki...

tebrik edelim o zaman babaannenizi.biz de durumlar tam tersi:(gerçekten herkese nasip olmaz canım...
ayrıca bayıldım ben banyo aparatlarınıza nolllluuuurrr söyle lazımlığın üstündeki aynayı,havluluğu nerden aldınızzzzzzzz???

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

pek hüzünlendim okurken..
ama anladığım kadarıyla, eğer uygun bir beden diliyle anlatılırsa ve sürece dahil edilirse, ayrılık sürecini daha iyi atlatıyor çocuklar. kaldı ki ece ömrünün yarısını yolda, ankarada, anneanne babaanneyle falan geçirdiği için başka insanlar tarafından bakılmaya alışmış ve neredeyse 18 aylık olmak üzere.. 18 ay mı dedim ben? nasıl yaaa? ne kadar çabuk büyüdü geyiği yapacam bak şimdi...

mummy dedi ki...

Şule-Bilge's mum,
yabancıya bırakmıyor olmak tek teselim zaten..Sevgiler bizden de..

Elif,
Her çocuk farklı tabii ki,şimdiye kadar onlara da alışkın olması işimizi kolaylaştırdı bizim..Dilerim atlatırsınız zor günleri..

Burcu,
umarım alışır Ardacık da seni baybaylarla yollamaya..

SEnemcim,
ben daha alışamadım derse girmeye desem:))Valla iki ay da pek rehavet çöküyomuş insana,şu bir hafta var ya bir ay gibi geldi bana:))

Özlem,
yok öyle henüz konuşma işini çözdük diyemeyiz, ama dilini anlamak biraz daha kolaylaşıyor 1,5yaş civarı..Yakındır sizin de o günler..

Serra,
hoşgeldin:)Aslında çok faydalınalacak bişey yazmıyorum,sadece yaşadıklarımız,ama fayda sağlıyorsa ne mutlu tabi:))

Annecik,
şoktayım babanneyle yaşadığın olaya..Allah sabır versin diyeyim o zaman:)

mummy dedi ki...

Betülcüm Efecik de şakır yakında:)Kadın her yaşta kadın ya biraz daha erken düşüyo çeneleri galiba:))

Toprak Aras'ın annesi,
İlk bikaç gün yaşadım o ağlarken çıkıp gitmeyi,gerçekten insanın yüreğini acıtıyor..Dilerim en kısa zamanda alışır o da..Kolaylıklar size de..

Güneş,
Babanneyle tadınız bozulmasın diyelim size de:))

Zeynep,
anladım ben onu:)

Irmakbebek'in annesi,
Aynayı bimilyoncudan,havluluğu da Tuzla pazarından aldım valla:))Şİmdi resme baktım da olduklarından daha kaliteli çıkmışlar,çakmalar biraz:))Aynayı bulabilirsin bence de,havluluğu ben bitek bizim pazarda gördüm..Ama evde de yapılabilir..Şu arabaların arka camlarına yapıştırılan küçük hayvancklar var ya (anahtarlık gibi) onların altına uygun bir halka dikip (küçük boy bir nakış kasnağı olabilir belki) elde edilebilir..Ben de alıp gönderebilirim istersen:))

Hülya,
Var ya dilim varmıyo bibuçuk yaşında demeye..18 aylık bebek öyle büyüktü ki gözümde..İşte geldi bile..2 yaş da böyle çabuk gelecek (yani sağlıkla tabi,imşallah)

SEvgiler bizden herkese..

burcu dedi ki...

ha hayyyyyyyyyyy isterim tabi niye istemiyim:)))

KeLeBeK dedi ki...

bazen tembelliğimden yazılarını bloguma copy paste yapmak istiyorum esracım o kadar aynı şeyler yaşıyoruz ki :)
benim de evden çıkmalarım ilk gün kıyamet tepkisi yapmış :( anne me.mmet diye yıkmış ortalığı sonra sonra alıştı ama ben gizlice çıkmayı tercih ediyorum malesef

bir de kelime dağarcıklarımız da çok yakın birbirine çilek de üçgen beşgen ve dairelere takmış durumda bu araa.
neyse tembellik dedim blogu buraya yazdım resmen kusura bakma
şirin yanaklarından öpüyoruzz ece kızııııııı

30 Eylül 2009 Çarşamba

Ve nihayet 'alışıyoruz' yazısı..

Alışmaya çalşıyoruz..Yeniden çalışan anne olmaya,babanneli dedeli hayatımıza..Rahata alışmak çok kolaydı da,zora alışmak zaman alıyor birazcık..O daha önde bu konuda benden tabi..Daha çabuk alışıyor gibi..Sabahları daha erken kalkıp gece erken uyumaya,baybay diyerek anneyi işe göndermeye,gündüz oyunlarında yaptığı çayları dedeye ikram etmeye,oyun hamurlarını babanneyle şekillendirmeye,öğlenleri kendi yatağında bebeğiyle babanne ninnisi dinleyerek kendi kendine uyumaya,park bahçe gezmelerini babanneyle dedeyle yapmaya..Daha çabuk alışıyor,öyle gözüküyor..Belki babanneyle kalması,ortamının yaptıklarının değişmemesi kolaylaştırıyor işi..Anne geriden geliyor biraz ama o da alışacak tabii ki..

İlk gün çok ağladı bu sefer..Unutamayacağım dakikalar yaşattı bana..Anneyi giyiniyor görünce bir mutluluk önce yüzünde bir sevinç..Tamamdır,atti gidiyoruz,öyle emin ki kendinden..Bezi geldi altı değiştirildi ama o da ne ciciler giyilmedi hani..Olsun hırkayla şapka var ya kapıda..Onları aldı önce,şapkayı taktı,hırkayı da koluna geçirdi..Ayakkabılarını da çıkardı dolaptan,oturdu koridora..Anne de hareket yok,sadece eğilmiş bişeyler anlatıyor..Dinlemiyor ki o, ayakkabılarının derdinde..'Anne aykkaa' diyor sadece,baktı anne susmuyor dinledi,dinledi....Sonra upuzun bir 'ı-ııııhhh' geldi..Hayır anlamında..Kucağıma aldım,camın önüne götürdüm sen burdan anneye baybay yapacaksın anne gidecek ama sonra gelecek dedim..Boncuk boncuk akmaya başladı gözlerinden yaşlar..Boynuma sıkı sıkı sarıldı,yanağını yanağıma koydu,anne bunu çok sever dedi sırtıma da pıtpıt vurdu eliyle iki defa..Olayı daha fazla dramatikleştirmemek için babannesine verdim,öptüm,baybay yaptım çıktım kapıdan..Hiç el sallamadı pencereden,eliyle gel yaptı sadece ağlayarak..Ağlamadım ama yalan değil çözülmedi boğazımdaki düğüm okula gidene kadar..

İki gündür ağlamıyor,baybay yaparak yolluyor işe beni babannesinin kucağından..Evet ben giyinirken gözleri dalıyor bi noktaya,boynunu büküyor biraz ama öğrendi bence,anne gidiyor ama geliyor..Babannenin tüm itirazlarına ,'kızım bu yaşta ne anlar,görünmeden kaçsan' ısrarlarına rağmen,bana hak vermeyeceğini bile bile ona da anlatarak kaçıp gitmedim..Yok, öyle iki kitap okudum çok bildim şımarıklığı değil gerçekten,işin ucunda kandırmak var,yalan söylemek yani..Herşeyi anlıyorsa ve şu an en büyük ihtiyacı güvenmekse nasıl kaçayım ki..Bu da benim doğrum o zaman,hak vermese de kabul etti..Arada oluyor fikir ayrılıkları,elbette olacak ama hakkını yiyemem..Allah razı olsun demeden geçemem..Kuzucuğum misler gibi bakılıyorsa,her öğünü atlanmadan yedirilip içiriliyorsa,yaş baş hastalık denmeden parka bahçe gezdiriliyor vaktinde uykusu uyutuluyorsa,bu kadarla yetinilmeyip aman hazırını yemesin diye salçasından,sebze kurularına,reçellerine,tarhanasına düşünülmüş getirilmişse,buzluk hıncahınç doldurulmuşsa sebzesiyle köftesiyle onun için ve en önemlisi işten geldiğim dakikadan gece uyku saatine kadar sadece ve sadece Ece'yle ilgilenebiliyorsam sayesindedir..Nasıl hakkını/haklarını yiyebilirim ki..Akşam yemeğimizi önümüze koyan ve yemek sonrası yardımı bile kabul etmeyip 'aman kızım bütün gün özlüyor seni,git sen içeri Ece'nin yanına' diye beni mutfaktan çıkaran bir babanneye ancak Allah razı olsun diyebiliyorum ben,ötesi yok..



17 aylık oldu kızçem..İkinci yaşını yarılamak üzere..Bissürü şey var sonra unutmayayım dediğim..Ama hem zaman hem kafa yok şimdi toparlamaya..Şu dönem tam 'sen bilmediğimi düşünebilirsin,ama ben bunu da biliyorum' dönemi bence..Durupdururken bir kelime,hatta minik bir cümle,bir tavır,bir mimik var ki şaşıp kalıyorsunuz..Hiç de bileceğini anlayacağını düşünmediğimiz şeyleri anlayıp bizi şok ediyorlar bazen..Hiç kullanmadığı ve tekrarlamadığı bir kelimeyi tam da yerinde söyleyiveriyor mesela..Sokak ortasına çocukların futbol oynamak için tebeşirle çizdikleri bir yuvarlağa 'dağğğre'(daire) demesi gibi..Ezanı duyunca ellerini yüzüne sürüp sürüp 'amin,amin' demesi gibi..Ama ben bunu öğretmedim ki diyemezsiniz,siz öğretmiyorsunuz,onlar öğreniyolar zaten..Herşeyi alıyolar hafızaya,herşeyi..

Bu ara en sevdiğim şeyi 'hı'ları desem..Çok tatlı,anlatmakla olmaz:)Bi söylediğimizi anlamamışsa ya da duyamamışsa 'ne,efendim' manasında ve çok şaşkın bir ses tonuyla söylüyor,kaşları kaldırıp,kopuyoruz..Uzanamadığı ve almak istediği herşeyi 'bağyee' (bunu) diye gösteriyodu bikaç aydır şimdi 'bu' diyor..İşimiz daha kolay 'bu' sayesinde..Ne istediğini bilmek güzel diyeceğim o ki..En sevdiği şey yaptıklarını,sahip olduklarını,gördülerini göstermek..'Annnee baytt (bak),bebeeekk',Baba baytt ciğciğ..Mütemadiyen bişeyler gösterip şaşırıyor ve bizden de onay istiyor söylediğinin doğru olduğuna dair..Ve bildiği az sayıda fiili de ekliyor kelimelere artık:))Bu ara favori aktivitesi töç (çöp) atmak kendisinin..'Anneee,töç atttiii'..Ortalıkta gördüğü ve fazlalık olduğuna kanaat getirdiği herşeyi çöpe atmaya ve mutfak çöpüyle fazla haşır neşir olmaya başlayınca bir de çöp koyduk banyoya kendisi için..Arada gidip töçünü karıştırmak gerekebiliyor ortadan kaybolanları bulmak için..



Eklemeden bitiremeyeceğim son şey de ördek sevgisi bu ara..Sahildeki bir çay bahçesinin havuzunda görüp vak vaklamalarına bayılmıştı..Şu ara kitaplarındaki,kartlarındaki ördeklerini görüp görüp 'öddeeett' diye seviyor habire...Babası da kendisine bir ördekli bi oyuncak getirmiş geçen,şu ipinden çekip yürütürken kafa sallayanlardan..Onlarla yatıp onlarla kalkıyor şimdilerde..Bu akşam,dur annecim ördeklerinle resmini çekeyim dedim,'atti pağkee' (parka gitçez)deyip öddetler adına da baybay yaparak topukladı gitti..Elimde şöyle bir kare kaldı:))



Sevgiler bizden herkeslere...

17 yorum:

sule_bilge dedi ki...

hay maşallah.sizinki dil gelişiminde baya iyi.kelimeleri yanyana koymaya başlamış.
ilk gün sahneniz gözlerimi yaşarttı.neyseki yabancıya bırakmıyorsunuz.
sevgiler

ELİF dedi ki...

Ne kadar şanslısın babaannesi baktığı için, bakıcılarla uğraşmak çok zor gerçekten.Ayrılmalar aynı bizimde..Aylardır ağlıyor arkamdan,her gün.Şaklabanlık yapıp oooo kızım bana bay bay yapacak şimdiiii, anne işe gidip gelecek desemde yemiyor,ağlıyor....

Burcu dedi ki...

çok şanslısın gerçekten.. hem babaannesi bakıyor hem işe gitmeni bu kadar kısa sürede benimsemiş, bay baylarla uğurluyor seni.. Ben 14 aydır çalışıyorum doğumdan sonra hala ağlıyor :(

senem dedi ki...

Ah Esra, o ilk ayrılık gününü yine öyle bir anlatmışsın ki çok fena oldum. O yanağı yanağa dayama, elle sırta iki pıt pıt bizde de var. İyi ki kaçıp gitmemişsin hiç. Ben de kreşe her bırakışımda mutlaka veda ediyorum. Ortadan kaybolmak çok fena. Neyse ki Ece alışmış hemencecik, sen okula alıştın mı peki? :) Bizde de dersler bu hafta başladı.

Sen Gelince dedi ki...

Esra'cım benim bile boğazım düğüm düğüm oldu senin nasıl olmasın... Çabuk alışıyor olması çok güzel... Babannesi baktığı için çok şanslısın gerçekten... Benim kızıma da babannesi bakıyor sağolsun... Arada Eskişehir'den anneannesi geliyor ve babanneyi dinlendiriyoruz... Ben de hiç kaçmadım... Zaten öyle bir şansım da yok... Babannesine bırakıyorum ve işe gitmem gerektiğini, akşama dönüp onu alacağımı söylüyorum... Baybay yaparak, öpücükler göndererek uğurluyor beni... Ne güzel siz konuşma işini de çözmüşsünüz artık... Darısı bizim başımıza... Bazen derdini anlatamadığı için çok huysuzlanıyor... Bu arada banyoda Ece için hazırladığınız köşeye bayıldım:)

SERRA dedi ki...

çalışan anne olmak çok zor ama siz yine çalışan ve şanslı bir annesiniz okurken benimde boğazım düğümlendi inanın sizin önceki kayıtlarınızdan da faydalanıyorum hoşçakalın

annecik dedi ki...

ECE KIZ ŞANSLI HER ÇOCUĞA BÖYLE BÜYÜKBABA BABAANNE DENK GELMİYOR BU ARADA SENDE ŞANSLI BİR GELİNSİN HER KAYNANA BÖYLE GÜNDÜZ AYRI KALDINIZ AMAN ÇOCUĞUNLA İLGİLEN DEMEZ AKSİNE AKŞAMA KADAR ÇOCUĞUN ARKASINDA KOŞTURDUM BEN DİNELENYİM DER BİZ BAYRAMDA 5-6 SAAT BABAANNENİN EVİNDE KALDIK DİYE KOVULDUK BAYRAM GÜNÜ BU KADAR KALINMAZ DENİLDİ
YARADAN AĞZINIZIN TADINI MUHABBETİNİZİ BOZMASIN

ALIŞMALARINIZA SEVİNDİM İLK GÜNLERDE OLABİLECEK DURUMLAR O MIZILDANMALAR AMA ÖNEMLİ OLAN DEVAMI GELMEDEN YENİ DURUMLARA ALIŞMALAR

KUCAK DOLUSU SEVGİLER ECE KIZI KOCAMAN ÖPTÜK

Betül dedi ki...

oh maşallah ne güzel konuşuyor bu bıdık...Darısı başımıza:)

Adsız dedi ki...

selam,
alışıyoruz yazınızı boğazıma birşeyler düğümlenerek okudum keşke hep onlarla olabilsek,
çalışan bir anne ve aileden uzak olunca herşey daha zor oluyor,
benim oğlum 18 aylık oldu hala ağlıyor arkamdan,anlatıyorum işe gidiyorum annem diye eminim anladığına ama gitmemi istemiyor umarım biz de alışırız artık :(

Güneş Akay dedi ki...

Esracığım biz şanslı annelerdeniz, bizim babannemizde tıpkı senin anlattığın gibi :=)
Biz begümle birlikte evden çıktığımız için çok drama yaşamıyoruz ama artık çoktan öğrendi, arada zaman zaman arabadan benle inmek istemesi dışında yoluna oturttuk biz. Darısı başına.Sevgiler.

zeynep dedi ki...

bu yazına öyle çok şeyler yazasım var ki, yazamıyorum.

ve denedim aslında ama yazıp yazıp sildim, hiç bir cümle hissiyatımı ifade edemeyince vazgeçtim.

burcu dedi ki...

tebrik edelim o zaman babaannenizi.biz de durumlar tam tersi:(gerçekten herkese nasip olmaz canım...
ayrıca bayıldım ben banyo aparatlarınıza nolllluuuurrr söyle lazımlığın üstündeki aynayı,havluluğu nerden aldınızzzzzzzz???

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

pek hüzünlendim okurken..
ama anladığım kadarıyla, eğer uygun bir beden diliyle anlatılırsa ve sürece dahil edilirse, ayrılık sürecini daha iyi atlatıyor çocuklar. kaldı ki ece ömrünün yarısını yolda, ankarada, anneanne babaanneyle falan geçirdiği için başka insanlar tarafından bakılmaya alışmış ve neredeyse 18 aylık olmak üzere.. 18 ay mı dedim ben? nasıl yaaa? ne kadar çabuk büyüdü geyiği yapacam bak şimdi...

mummy dedi ki...

Şule-Bilge's mum,
yabancıya bırakmıyor olmak tek teselim zaten..Sevgiler bizden de..

Elif,
Her çocuk farklı tabii ki,şimdiye kadar onlara da alışkın olması işimizi kolaylaştırdı bizim..Dilerim atlatırsınız zor günleri..

Burcu,
umarım alışır Ardacık da seni baybaylarla yollamaya..

SEnemcim,
ben daha alışamadım derse girmeye desem:))Valla iki ay da pek rehavet çöküyomuş insana,şu bir hafta var ya bir ay gibi geldi bana:))

Özlem,
yok öyle henüz konuşma işini çözdük diyemeyiz, ama dilini anlamak biraz daha kolaylaşıyor 1,5yaş civarı..Yakındır sizin de o günler..

Serra,
hoşgeldin:)Aslında çok faydalınalacak bişey yazmıyorum,sadece yaşadıklarımız,ama fayda sağlıyorsa ne mutlu tabi:))

Annecik,
şoktayım babanneyle yaşadığın olaya..Allah sabır versin diyeyim o zaman:)

mummy dedi ki...

Betülcüm Efecik de şakır yakında:)Kadın her yaşta kadın ya biraz daha erken düşüyo çeneleri galiba:))

Toprak Aras'ın annesi,
İlk bikaç gün yaşadım o ağlarken çıkıp gitmeyi,gerçekten insanın yüreğini acıtıyor..Dilerim en kısa zamanda alışır o da..Kolaylıklar size de..

Güneş,
Babanneyle tadınız bozulmasın diyelim size de:))

Zeynep,
anladım ben onu:)

Irmakbebek'in annesi,
Aynayı bimilyoncudan,havluluğu da Tuzla pazarından aldım valla:))Şİmdi resme baktım da olduklarından daha kaliteli çıkmışlar,çakmalar biraz:))Aynayı bulabilirsin bence de,havluluğu ben bitek bizim pazarda gördüm..Ama evde de yapılabilir..Şu arabaların arka camlarına yapıştırılan küçük hayvancklar var ya (anahtarlık gibi) onların altına uygun bir halka dikip (küçük boy bir nakış kasnağı olabilir belki) elde edilebilir..Ben de alıp gönderebilirim istersen:))

Hülya,
Var ya dilim varmıyo bibuçuk yaşında demeye..18 aylık bebek öyle büyüktü ki gözümde..İşte geldi bile..2 yaş da böyle çabuk gelecek (yani sağlıkla tabi,imşallah)

SEvgiler bizden herkese..

burcu dedi ki...

ha hayyyyyyyyyyy isterim tabi niye istemiyim:)))

KeLeBeK dedi ki...

bazen tembelliğimden yazılarını bloguma copy paste yapmak istiyorum esracım o kadar aynı şeyler yaşıyoruz ki :)
benim de evden çıkmalarım ilk gün kıyamet tepkisi yapmış :( anne me.mmet diye yıkmış ortalığı sonra sonra alıştı ama ben gizlice çıkmayı tercih ediyorum malesef

bir de kelime dağarcıklarımız da çok yakın birbirine çilek de üçgen beşgen ve dairelere takmış durumda bu araa.
neyse tembellik dedim blogu buraya yazdım resmen kusura bakma
şirin yanaklarından öpüyoruzz ece kızııııııı